Türkiye Cumhuriyeti Bişkek Büyükelçisi Cengiz Kamil Fırat, bugün (24 Ekim 2019) saat 15.00’te MEDIAMANAS’ın canlı yayınına katılarak Barış Pınarı Harekâtı’nı anlatacak. Söyleşi Manas Radyosu’ndan ve MEDIAMANAS’ın Facebook ve YouTube hesaplarından canlı izlenebilir.

Bu arada Cengiz Kamil Fırat, Büyükelçilik’te dün Barış Pınarı Harekâtı hakkında basın toplantısı düzenleyerek, Türkiye’nin Harekâtla ilgili görüşlerini Kırgızistanlı basın mensuplarıyla paylaştı.

Terör koridoru çabasına Türkiye’nin cevabı

Büyükelçi Cengiz Kamil Fırat, Barış Pınarı Harekâtı’nın Suriye’nin kuzeyinde oluşturulmaya çalışılan terör koridoruna Türkiye’nin bir cevabı olduğunu söyledi.

Ana hedefler

Harekâtın ana hedeflerini “Bölgedeki teröristleri etkisiz hale getirerek sınır güvenliğimizi korumak, Suriye halkını teröristlerden kurtarmak ve bir terör devleti kurulmasına izin vermemek, Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini muhafaza etmek ve bu terörden arındırılacak topraklara güvenli ve gönüllü geri dönüşleri sağlamak” sözleriyle anlatan Büyükelçi Cengiz Kamil Fırat, Türkiye Cumhuriyeti’nin Suriye’den gelen 3,6 milyon insana ev sahipliği yaptığını, aynı zamanda Suriye sınırları içinde İdlip ve civarı ile Kuzey Suriye’deki 3 milyon insana da baktığını vurguladı. Türkiye’nin bu kişilerin okul, hastane ve sağlık hizmetlerine kavuşmasına, her türlü altyapı sorunlarının giderilmesine yardımcı olduğunu ifade eden Büyükelçi Fırat, bu insanların Afrin, Azez, Cerablus bölgesinde 2017 ve 2018’de yapılan harekâtlarda temizlenen bölgelerde oturan kişiler olduğunu hatırlattı.

Gönüllü dönüşler…

Türkiye’nin teröristlerden temizlediği bölgeleri tamamıyla yeniden inşa ettiğini, oralardaki altyapının Suriye’nin hiçbir yerinde bulunmadığını belirten Cengiz Kamil Fırat, aralarında 350 bin Kürt kökenli kişinin de bulunduğu Türkiye’de yaşayan 3,6 milyon Suriyeli’nin, -önceki harekâtların neticesinde olduğu gibi Barış Pınarı Harekâtı’nın ardından da- PKK, PYD ve YPG’den kaçarak geldikleri topraklara gönüllü olarak dönmek isteyeceklerini söyledi.

Kara propaganda

Barış Pınarı Harekâtı ile ilgili Batı basınında yaygın bir kara propagandanın yürütüldüğünün altını çizen Büyükelçi Fırat, “DEAŞ’a karşı oluşturulan koalisyonda Devlet olarak Suriye’de savaşan hangi ülke var? Tek Batılı ülke var: Türkiye! 4 bin DEAŞ militanını Türk askerleri öldürdü; dolayısıyla Batı medyasında kalkıp siz DEAŞ’a karşı savaşmıyorsunuz diyenler yalan söylüyorlar.” dedi. Batı medyasının PKK’nın Türkiye’nin bölgede kimyasal silah kullandığı yönündeki asılsız iddialarını servis ettiğini de hatırlatan Fırat, “Türkiye kimyasal silahların kullanılmasını engelleyen anlaşmalara taraftır. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterinde kimyasal silah yoktur. Türkiye Cumhuriyeti ya da Osmanlı Devleti, tarihinde kimyasal silah kullanmamıştır. Biz mert bir milletiz; biz savaşırız. Kahpe yol yordam kullanmayız.” dedi.

Haklı gerekçeler

PKK’nın Türkiye’de 1984’ten bu yana 40 bin kişiyi öldürdüğünü, PYD/YPG yani yeni ismiyle SDF’nin PKK’nın doğrudan uzantısı olduğunu, Türkiye’nin bunları kendi sınırları içinde, Kuzey Irak’ta ve Kuzey Suriye’de kabul etme ihtimalinin bulunmadığını vurgulayan Cengiz Kamil Fırat, “Şimdi PKK bir terör örgütü olarak kabul ediliyor. Kim tarafından? NATO tarafından. Kim tarafından? Bir sürü Batı ülkesi tarafından. Kim tarafından? Azerbaycan, İran tarafından. Kim tarafından? Japonya tarafından. Kim tarafından?  Kırgızistan tarafından. Kim tarafından? Suriye tarafından. (Videoda görülen askerler için…) Bu kişiler kim? Bunlar Amerikan askerleri. 2015 yılı; Kuzey Suriye’de PKK’nın uzantısı olan YPG’yi hem eğitiyorlar hem silahlarla donatıyorlar. Bugüne kadar NATO’daki müttefikimiz. Sadece Amerika da değil, başka ülkeler de var. Gene NATO ve AB üyesi ülkeler var… 30 bin kamyon silah PKK’nın eline, YPG’nin eline verildi. Kırgızistan’ın sınırında başka bir ülkede, Kırgızistan’ı bölmeye çalışan bir örgüte, başka bir ülke 30 bin kamyon silah verse siz ne düşünürsünüz? Nasıl hareket edersiniz?... Sınırımıza bin tane havan topu mermisi atıldı. Çocuk, kadın dahil olmak üzere 20’den fazla insan öldü, 200 kişi yaralandı. Bütün bu süreçte. Siz düşünün Tacikistan sınırında geçenlerde ne oldu değil mi? Başka bir ülkeden size bir terör örgütü bin tane havan topu atsa, 200 kişi yaralansa, çocuk ve kadın 20 kişi ölse siz ne düşünürsünüz?” sözleriyle basın mensuplarına Harekâtın haklı gerekçelerini anlattı.

Uluslararası haklar

Türkiye’nin uluslararası hakları çerçevesinde bir Harekât yaptığını “Birleşmiş Milletler Şartı’nın 51. Maddesi gereğince meşru müdafaa hakkımızı kullandık. Bu çerçevede Barış Pınarı Harekâtını başlattık. Aynı zamanda dün akşam Erdoğan ile Putin arasında imzalanan mutabakat zaptında belirtildiği üzere Adana mutabakatı var Türkiye ile Suriye arasında. Oradan kaynaklanan haklarımızı da kullandık.” sözleriyle anlatan Türkiye Cumhuriyeti Bişkek Büyükelçisi Cengiz Kamil Fırat, “İnşallah Suriye’de neredeyse 9 yıldır sürmekte olan iç savaşın sonuna yaklaşıyoruz. İnşallah olumlu bir siyasi sonuca, herkesin birlikte yaşayabileceği bir siyasi sonuca kavuşacağız. Bizim de bütün çabalarımız bu yönde olacak.” diyerek basın toplantısını tamamladı.