Yabancı Diller Yüksekokulunda Değerlendirme Toplantısı » MANAS TV
Bişkek www booked net
+10°C
FastDL story saver

Yabancı Diller Yüksekokulunda Değerlendirme Toplantısı

KTMÜ Yabancı Diller Yüksekokulu "Altı Köprü" gibi marka haline gelen çalışmalarıyla tanınıyor.



Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi (KTMÜ) Yabancı Diller Yüksekokulu Mesleki Gelişim Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen “Öğretim Elemanı Mesleki Gelişim Programı” kapsamındaki seminerlerin değerlendirme toplantısı yapıldı.

22 Ekim - 2 Kasım 2018 tarihleri arasında yapılan seminerlerin değerlendirme toplantısı KTMÜ Rektörü Prof. Dr. Sebahattin Balcı, Rektör Vekili Prof. Dr. Asılbek Kulmırzayev, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Öğüt ve öğretim elemanlarının katılımıyla 5 Kasım 2018’de Merkez Bina Senato Salonu’nda gerçekleştirildi.

Seminerlerle ilgili bilgi veren Mesleki Gelişim Koordinatörü Burhanettin Çakıcı, yabancılara Türkçe öğretiminde öğretmen nitelikleri, yabancılara Türkçe öğretiminde kazanımlar ve yeterlikler, yabancı dil öğretim yöntemleri gibi konularda 14 seminerin düzenlendiğini; arz eden, aktaran, bilgisini paylaşan, öğreten insanlar olmaları nedeniyle mesleki gelişe herkesten çok eğitimcilerin ihtiyacı olduğunu söyledi.

Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Taalaybek Abdiyev, seminerlerin sürekli öğrenmeye odaklı olması gereken eğitimciler açısından çok önemli olduğunu, eğitimlerde emeği geçen bütün meslektaşlarını tebrik ettiğini belirtti.

Bu gibi çalışmaların KTMÜ’nün uluslararası alanda tanınması ve kabul görmesi açısından önemli adımlar olduğunu söyleyen Yüksekokul Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. Muhittin Gümüş, “Çalışmalarımızla ve eserlerimizle bunu belgeliyoruz. Çok yakında daha güzel çalışmalar olacağının da haberini vermek istiyoruz.” dedi.

Rektör Prof. Dr. Sebahattin Balcı, “Üniversitemiz birlik ve beraberliğin, dirlik ve düzenin, dostluk ve kardeşliğin, dayanışma ve yardımlaşmanın en güzel örneklerini vermeye sizin örneğinizde devam ediyor. Siz bir örneksiniz. Biz bunu çok takdir ediyoruz. Bu vesileyle sizlerle her birlikte oluşumuzdan da büyük mutluluk ve sevinç duyuyoruz. Sizlerin bu çalışmalarınızı gönülden takdir ediyor ve sizleri tebrik ediyorum. Seminerlerin başarıyla sürdürülerek tamamlanmasında emeği geçen herkese içtenlikle başarı dileklerimi ve takdirlerimi sunmak istiyorum. Hiç kimsenin böyle bir fırsatı kaçırmak istemediğini görüyorum. Ben 15, 20, 25 senelik mesleğin içinde zaten pişmiş bir hocayım, gidip orada neden vakit geçireyim dememiş, belki öğrenecek bir şeyim vardır, belki benim de katkım olabilir düşüncesiyle orada bulunmuşsunuz. Öğretme mesleğinde süreklilik vardır. Aslında öğretenler, hep öğrenerek öğretirler. En iyi öğrenme biçimi de öğretmedir. Dolayısıyla biz kendimizi sürekli geliştirmek ve ileriye taşımak için her fırsatı değerlendirmeliyiz. Bunun sınırı yok. Öğretmenlik mesleğinin bir meslek hastalığı vardır. Çok tekrardan sonra ben her şeyi bilirim diye düşünülür. İşte bu meslek hastalığıdır. Bu tescillidir. Resmi literatüre girmiştir. Çok tekrardan sonra, bir şeyi devamlı yaptıktan sonra, ben artık bu işin otoritesiyim, benden başkası yoktur noktasına gelinip kendini gelişime kapatma halidir. Bu 15 seneden sonra başlıyor. Haberiniz olsun. 15 seneye kadar gidiyor, ondan sonra bu tip hastalık belirtileri ortaya çıkmaya başlıyor. Yüksekokulumuzun bunu 23 senelik bir birikimle sürekli aşarak ileri doğru götürebildiğini görüyoruz. Üretken bir Yüksekokul olmanızı da takdir ediyoruz. Altın Köprü kitaplarının çıkarılması bana göre tek başına bir marka çalışmasıdır. 23 senelik emeğin orada somut hale dönüştüğünü görüyoruz. Sürekli gelişecek; ama şu anda ana gövdeyi oluşturan eserimiz elimizde var. Bu eser üzerinden giderek dil öğretiminde büyük bir tecrübeyi isteyen herkese sunma imkânına da kavuşmuş olacağız. Dil öğretirken sadece konuşmayı ve yazmayı değil, bir hayatı, bir kültürü, bir düşünce yapısını, bir geçmişi, bir medeniyeti dille beraber aktarmış olacağız.  Medeniyeti, kültürü, geçmişi aktararak dil öğretmeyi sevdirebiliriz. Biz zaten ortak bir medeniyet, ortak bir kültür, ortak bir tarih, ortak bir geçmişten gelmiş ve dünyanın 3 kıtasında medeniyetler kurmuş, büyük bir geçmişe sahip bir büyük ailenin bugünkü mensupları olarak geleceğin inşasına çok inanmış ve kendine güvenen gençler yetiştirebilmek için bu kapıyı düzgün açmamız gerekiyor. Bu kapıyı açan sizsiniz. Büyük Manas Ailesi'ne bir kapı açıyorsunuz. O kapıda da siz varsınız. Gelenler önce sizi görüyorlar. Dolayısıyla sizin hem büyük bir şerefle inşa edeceğiniz gençlik kitlesi var hem de üzerinizde çok yüksek oranda taşıdığınız bir sorumluluğunuz var. Bundan dolayı 24 saat kafanız meşguldür. Daha iyisini, daha faydalısını ve daha çok sevileni nasıl buluruz diye hep beraber çalışmak durumundayız. İşin temelinde sevgi vardır. Gönüllere sevgiyi yerleştirebildiğimiz zaman aşamayacağımız bir engel ve açamayacağımız bir kapı yoktur. Bu sevgiyi koruyabilmek için de beraber olduklarımıza gerçekten iyi niyetle yaklaştığımızı göstermek durumundayız. Bir hayatı paylaştığımızı anlatmak durumundayız. Ortak bir kaderi birlikte inşa etmeye çalıştığımızı anlatmak durumundayız. Tabii ki bunu yaparken de güler yüz, tatlı dil gerekiyor. Bundan dolayı yüzünüzde gülümsemeniz ve dilinizde güzel sözünüz hiç eksik olmasın.” dedi.

Rektör Vekili Prof. Dr. Asılbek Kulmırzayev de “Bir şeye dikkatinizi çekmek istiyorum. Türkiye Türkçesini Kırgızlar’a öğretmek sadece dil öğretmek çerçevesinde bırakılamaz. Örneğin Almanlar’a, İngilizler’e ya da başka milletten insanlara Türkiye Türkçesini öğretmek ile Kırgızlar’a Türkiye Türkçesini öğretmek arasında büyük fark var. Çünkü bir aileden, Türk dünyası ailesinden olduğumuzu söylüyoruz. Ortak bir tarihimiz, kültürümüz, ortak değerlerimiz ve tüm dünyanın tanıdığı değerli insanlarımız var. Dil öğretimi noktasında bu hususların da dikkatle ele alınması gerekiyor. Bunlarla birlikte dilin öğretilmesi gerekiyor. Mesela ben Türkiye Türkçesi öğrenirken ortak tarihimizi kendim buldum. İşte ortak tarihimizi ve kültürümüzü de dil öğretirken anlatırsanız eminim ki sizin işiniz amacına ulaşmış olacak ve gençler bunu tam zamanında anlamış olacaklar. Bir üst sınıfa geçtiklerinde onlar için Türk dünyasındaki diğer halkların birbirinden hiçbir farkı olmayacak. İşte o zaman hazırlık sınıflarında Manas Üniversitesi Ailesi öğrenilmiş ve bunun alt yapısı hazırlanmış olacak. Bir gelenek haline gelen bu seminerlerin gelecek yıllarda da devam etmesini ümit ediyor, hepinize başarılar diliyorum.” diye konuştu.

Rektör Prof. Dr. Sebahattin Balcı ve Rektör Vekili Prof. Dr. Asılbek Kulmırzayev’in katılımcılara sertifikalarını vermelerinin ardından çektirilen hatıra fotoğrafıyla toplantı sona erdi.

Собрание в школе иностранных языков Собрание в школе иностранных языков Собрание в школе иностранных языков Собрание в школе иностранных языков Собрание в школе иностранных языков Собрание в школе иностранных языков Собрание в школе иностранных языков Собрание в школе иностранных языков Собрание в школе иностранных языков Собрание в школе иностранных языков Собрание в школе иностранных языков Собрание в школе иностранных языков Собрание в школе иностранных языков Собрание в школе иностранных языков

Yorum Ekle

или Войдите чтобы каждый раз не вводить данные.
Для того чтобы добавить новость, необходимо представиться