Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi’nde (KTMÜ) 17 Mart 2017’de “Çanakkale Zaferi’nin 102. Yıldönümü” adlı etkinlik gerçekleştirildi.
Programa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Bişkek Temsilcisi, Türkiye Cumhuriyeti Bişkek Büyükelçiliği’nin temsilcileri, KTMÜ öğretim elemanları, öğrencileri ve basın mensupları katıldı.
Çanakkale gazilerine ve şehitlerine saygı duruşunun ardından Kırgız Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti’nin milli marşları okundu.
KTMÜ Rektörü Prof. Dr. Sebahattin Balcı, açılış konuşmasında, “Çanakkale Zaferi; şanlı şerefli bir tarihten gelip 3 kıtada büyük devletler kurup dünyaya adalet ve mutluluk getiren, büyük bir medeniyet kurup hizmet eden, ama bir gün gelip çöküşe geçildiği zaman da yeniden ayağa kalkma, dirilme ve var olma mücadelemizde en büyük gücü veren zaferdir.” dedi.
Prof. Dr. Sebahattin Balcı, Çanakkale Zaferi’ni, “İnsanların olduğu gibi Devletlerin de hem kemali hem zevali vardır. Yani yükselişi de vardır, çöküşü de vardır. Maalesef Osmanlı Cihan Devleti 600 yüzyılı aşkın bir zamanda iç ve dış sebeplerden dolayı ve esasen de iç sebepler yüzünden çöküşe geçmiştir. Esas itibariyle üzerimizde operasyon yapmak isteyenler, biliyorsunuz hala yapmaya devam ediyorlar, kendilerine göre plan yapmışlardı. Önlerinde bir harita vardı. O haritaya bakıldığında Anadolu’da küçük bir toprak parçasını altı asır dünyaya büyük hizmetler yapmış, büyük medeniyetler kurmuş, 3 kıtada şanla şerefle hizmet etmiş bu büyük millete uygun bulmuşlardı. İşte bu hesaplarını gerçekleştirmek üzere, o zamanki büyük devletler, tabii ki üzerinde güneşin batmadığı Büyük Britanya yanında, Fransa ve müttefikleri ile sömürgelerinden topladıkları yüz binlerce adam hep beraber Çanakkale Boğazı’na dayandılar. Ellerinde o zamanın en büyük savaş makinaları vardı. Hesapları ‘5 çayı’nı İstanbul’da içmekti. İngilizler’in meşhur 5 çayı vardır. Keyiflerinden hiç vazgeçmezler. Savaşırken bile 5 çayını içerler. Çok keyiflidirler. Böyle başladı savaş; ama akşam olduğunda kendi ifadeleriyle karşı koyulmaz dedikleri savaş filoları denizin dibini boyladı. Büyük bir hayal kırıklığı ile neye uğradıklarını şaşırdılar. Şaşkın bir vaziyette geriye doğru çekilmenin, kaçmanın, canlarını kurtarmanın hesabını yapabildiler. Bir günlük hesap böyle başladı. Sonunda ölümü göze alanların, bir toprağı vatan edinenlerle o toprağı almak isteyenlerin mücadelesi başladı. Onların canı tatlıydı ve ölümü göze alamazlardı. Bizlerse topraklarımızı koruduk. O toprakları, bu büyük zaferi bize hediye eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk, büyük komutanlarımız ve şerefli Mehmetçiklerimizdir.” sözleriyle anlattı.
Gençlere vatanın ne kadar önemli olduğunu anlatan Prof. Dr. Balcı, “Vatan kolay kazanılmaz. Vatan sahibi olmak için bedel ödemek gerekir. Bir defada bu bedelden kurtulunmaz. Vatanınız varsa her zaman bedel ödemeye devam edeceksiniz. Kararlı bir şekilde hazır olduğunuzu göstereceksiniz. Anadolu toprağı, imparatorluklar coğrafyasıdır. Büyük devletler coğrafyasıdır. Bizden önce orada 6 büyük imparatorluk vardı. Anadolu coğrafyasında küçülenler kaybolmuşlardır. Bin senedir bizler orada mücadele veriyoruz. Bu coğrafyada küçülenler kaybeder.” diye konuştu.
Türkiye’nin Türk dünyası ve mazlum Devletler için büyük bir umut olduğunu söyleyen Prof. Dr. Sebahattin Balcı, “Türkiye Cumhuriyeti küçülmeyecek, kaybetmeyecektir. Büyümesine devam edecektir. Bugün de büyümesi sürdürmektedir. Bu, sadece Türkiye için değil, Türk dünyası, İslam dünyası ve dünyadaki bütün mazlum Devletler için önemlidir. Türkiye, ümit olmaya, onların hak ve hukukunu her yerde savunmaya devam etmektedir. Türkiye’nin dünyadaki önemi ve rolü büyüktür. Ben 40’tan fazla ülkede bulundum. Pek çok insanla birebir görüştüm. Onlara ‘Türkiye’den bir şey ister misiniz?’ diye sorduğumda, ‘Türkiye’den bir şey istemiyoruz. Kötü haberiniz gelmesin yeter.’ dediler. İşte Türkiye, böyle büyük bir devlettir.” ifadesinde bulundu.
Prof. Dr. Balcı, “15 Temmuz 2016’da da Türkiye’den kötü haber yaymak isteyenler, küresel ihanet komplocularını sevindirmek için bunu yaptı. Ama hepsi bir kere daha büyük Türk Milleti’nin ve Devletimizin, bizi bütün dünyada şanla temsil eden Başkomutan Cumhurbaşkanımızın ve onunla beraber hareket eden Devlet yöneticilerimizin ölümü göze alarak verdikleri mücadeleyle hayal kırıklığına uğratıldılar.” dedi.
Rektör Prof. Dr. Sebahattin Balcı, “Bizlerin gecesi ve gündüzü yoktur. Yolumuz uzundur. Yeniden diriliş zamanıdır. İşimiz çok, zamanımız yok. Çanakkale Zaferi sadece Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan vatandaşlarımız için değil, bütün Türk dünyası için bir dönüm noktası olmuştur.  Bütün mazlumlar için büyük bir ümit teşkil etmiştir. Öyle ki o tarihten sonra, üzerinde güneş batmayan imparatorluk denilen Büyük Britanya çözülerek, bugün küçük bir adaya sıkışmıştır.  Birçok millet, Türkler’e bakıp bağımsızlık mücadelelerine başlamıştır. Bugün de bizler birlik olarak gelecek nesiller için ve büyük Türk dünyasının 21. asırda yeniden bir güneş gibi dünyanın üzerine doğacak olan medeniyetinin tohumlarını saçmak için çalışıyoruz. Bizim ömrümüz bunları görmeye yetmeyebilir; ama muhakkak bizim nesillerimiz bunu inşa edeceklerdir. Bizim ideallerimizi yaşatacaklardır. Bu duygularla bütün şehitlerimizi, bütün gazilerimizi, canını bu topraklar ve bu millet için veren ecdadımızı rahmetle ve minnetle anıyoruz. Bize İstiklal Marşı gibi büyük bir mucizeyi kazandıran Mehmet Akif Ersoy’u bir kere daha rahmetle anıyoruz. Kendisi ölüm döşeğindeyken ‘Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmayı nasip etmesin.’ demişti. Devletlerimiz her daim var olsun. Milletimiz bütün Türk dünyası bahtiyar olsun. Geleceğimiz aydınlık olsun. İstiklal Marşımız, ebediyete kadar bu kalsın.” dedi.
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Anvar Mokeyev’in Çanakkale Zaferi’ni etraflıca anlattığı açılış konuşmasından sonra KTMÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fahri Unan “Çanakkale’ye niçin saldırdılar?” konulu sunumunu yaptı.
Program, KTMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından hazırlanan konserle sona erdi.
Programdan sonra konuklara Çanakkale Şehitleri'nin savaş sırasında yedikleri buğday çorbası, komposto ve ekmekten oluşan menü ikram edildi.