Kırgızistanlılar her ay düzenlenecek etkinliklerle Geleneksel Türk Sanatlarını tanıyacak.
Kırgız Milli Kütüphanesi Kırgızistan-Türkiye Cengiz Aytmatov Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferansı ve sergiyi Kırgızistanlılar ilgiyle izledi.
Türkiye Cumhuriyeti Bişkek Büyükelçiliği Kültür Sanat Kulübü ve Büyükelçilik Kültür ve Tanıtma Müşavirliği tarafından düzenlenen ve Büyükelçinin eşi Vasiliki Fırat’ın himayelerinde 21 Kasım 2018’de gerçekleştirilen etkinlikte Çankırı Karatekin Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nurgül Begiç'in “Miras” adlı keçe sergisi ve “Türk Keçe Sanatının Emanetçileri” konulu konferansı yer aldı.
TRT AVAZ / MEDIAMANAS muhabirine röportaj veren Doç. Dr. Nurgül Begiç, Türk keçe sanatını ata yurtta tanıtmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Doç. Dr. Nurgül Begiç, “Geleneksel Türk Keçe Sanatı’ndan örnekler getirdim. Bir de bir konferans vereceğim: Türk Keçe Sanatının Emanetçileri. 24 geleneksel keçe ustamızı anlatacağım. Ata yurdumuzda buradaki dostlarımızla birlikte olmak beni ziyadesiyle memnun etti. Konferansın sonunu da merak ediyorum; çünkü benzerlikleri ve farklılıkları da öğreneceğim. Türkmenistan, Kırgızistan, Sırbistan’da var, Bulgaristan’da var, Yunanistan’da var, Macaristan’da var, hatta İrlandaya gittiğimizde -hep keçeler bizim diyorduk- ama onlar da kendi ata sanatlarının keçe olduğunu söylüyorlar. Akademisyen olarak araştırma yaptığımızda da iklim şartlarının ve koyunun olduğu her yerde keçeciliğin var olduğunu görüyoruz.” dedi.
Kültür ve Tanıtma Müşaviri Doç. Dr. Nuri Şimşekler de her ay düzenleyecekleri etkinliklerle geleneksel Türk sanatını Kırgızistan’da tanıtacakları bilgisini verdi. Doç. Dr. Nuri Şimşekler, “Birçok güzelliğimiz var, tarihi mirasımız var. Bütün bunlarla birlikte bir de geleneksel sanatlarımız dediğimiz hat gibi, ebru gibi, ciltçilik gibi, kündekâri gibi, keçecilik gibi sanatlarımız var. Kırgızistan’da bu güzel sanatlarımızın her dalını ayrı ayrı tanıtmayı amaçlıyoruz. Bugün bu vesileyle keçecilik sanatını ve Türkiye’deki keçe sanatını anlatmaya çalışıyoruz. Burada her ay bir etkinlik yapmayı planlıyoruz. Bugün de tarih öncesine dayanan güzel bir geleneksel sanatımızı Türkiye’de artık önemi daha da iyi anlaşılan keçecilik sanatımızı anlatıyoruz. Her ay bu etkinliklerimiz sanatımızın bir dalında devam edecek. Bütün Kırgızistanlı sanatçıları, tarihçileri, edebiyatçıları, konuyla ilkgili öğrencileri, öğretmenleri bu etkinliğe bekliyoruz.” diye konuştu.
Keçe Ustası Tatyana Vorotnikova, düzenlenen etkinlikle iki halkın birbirine ne kadar benzediğini bir kez daha gördüklerini dile getirdi. Tatyana Vorotnikova, “Halklar arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi açısından çok doğru bir etkinlik olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu konuda birbirimizle paylaşabileceğimiz çok şey var. Birbirimize kültürlerimizi tanıtıyoruz. Bugünkü sergideki eserlerin ustası, şu anda da konferansı devam eden sanatçının söylemek istediklerini bütünüyle anladık; çünkü bu keçenin dili. Keçenin her yerde sevildiğini anlıyoruz. Keçenin bir oluşum ve gelişim süreci söz konusu. Bizim ülkemizde de çok sayıda keçe ustası çok çeşitli eserler üretiyor. Bunların hepsi çok yüksek kalitede. Ustalarımız saygın uluslararası festivallerde, yarışmalarda ve sergilerde ülkemizi başarıyla temsil ediyor. Bugün de birbirimize çok benzediğimizi, aramızda sınırların olmadığını gördük. Biz sanatımızla birlikte yaşıyor gibiyiz.” sözlerini sözledi.
Keçe Ustası Erkebübü Cumagulova ise Türkiye’de erkek keçe ustalarının olduğunu öğrenmenin kendisini şaşırttığını ifade etti. Erkebübü Cumagulova, “Burada bizimkilere benzer eserler görüyorum; bu nedenle mutluyum. Türkiye’de keçe kullanılmadığını düşünüyordum; ama bugün Türkiye’de de keçenin çok tanındığını ve yaygın kullanıldığını öğrenmiş oldum. Orada da çok eskiden beri keçe işlerinin var olduğunu anladım. Benim için ilginç bir bilgi de Türkiye’de keçeyle erkeklerin de uğraşmakta olduğunu duymamdı; çünkü bizde sadece kadınlar bu işle ilgilenir. Bu etkinliğe katılmaktan dolayı çok mutluyum.” sözleriyle duygularını dile getirdi.