Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi (KTMÜ) Rektörlüğü’nün 2017-2018 Eğitim-Öğretim Yılı öğrencilerle sohbet toplantıları başladı.

Bu dönemin ilk toplantısı Cengiz Aytmatov Kampüsü Kasım Tınıstanov Konferans Salonu'nda 2 Aralık 2017’de Edebiyat Fakültesi öğrencileri ile gerçekleştirildi.

KTMÜ Öğrenci İşleri Dairesi Başkanlığı Öğrenci ve Mezun Koordinasyon Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen toplantı ile Üniversite üst yönetimi Edebiyat Fakültesi öğrencileriyle bir araya gelerek onlara hitaben konuşma yaptı, öğrencilerin sorularını cevaplandırdı.

Zihniyet değişikliği ve hız…

KTMÜ Rektörü Prof. Dr. Sebahattin Balcı, konuşmasında, “Manas Üniversitesi büyük bir aile. Gelişmiş bir üniversite. Adı değil, özü üniversite olan bir kurumda eğitim alıyorsunuz. Kırgızistan’da ve Bölgede bu şekilde az üniversite var. Vermiş olduğumuz diplomanın bir değeri olsun, sadece bir kağıt parçası olmasın diyoruz. Dünyanın her yerinde gösterildiği zaman size kapı açan bir diplomanız olsun diye uğraşıyoruz. İşimiz çok, vaktimiz az. Bu yüzden gece gündüz demeden çalışmamız gerekiyor. Dikkat ederseniz özellikle son 5 yılda üniversitemizde çok değişiklik yaşandı. Bunların gerçekleşebilmesi için zihniyetin değişmesi şarttı. Yoksa hiçbir şey değiştirilemez. Değişimden uzak kalan bir insanın hayatta kalma şansı da olmaz. 1950’ye kadar bir asır, 100 yıllık süreyi kapsıyordu; ama şimdi 10 yılı kapsıyor. Zihniyetinizi değiştirin. Kendinizi her açıdan hızlandırın: hızlı düşünme, hızlı ve anlaşılır konuşma, hızlı çalışma ve hızlı yürüme… 1985’te Londra’ya yaptığım bir seyahatte pasaport kontrol noktasındaki hareketliliğin ne kadar hızlı olduğunu gördüm. Gelişmiş ülkelerdeki ilerlemeye ayak uydurabilmek için kendimizi çok hızlandırmamız gerektiğini anladım. Gece gündüz kavramları da değişti. 1999’da Avustralya’ya gittiğimde Sidney’de gece yarısında şehiri dolaşırken, bütün iş merkezlerinin ışıkları yanıyordu. Avrupa’nın birçok şehri ile bağlantılı olduğu için ve o anda Avrupa’da gündüz olduğu için Sidney’de insanlar gece de çalışılıyordu. Yaşama biçimimiz değişiyor. Biz bunların farkına varamazsak kaybederiz. Bugün artık dünyada hız üzerinden mücadele yapılıyor. 300 milyonluk Türk dünyası içinde sadece Türkiye ekonomik büyüklük açısından ilk 15’in içinde; ama bu yeterli değil; çünkü dünyaya ilk 5’teki ülkeler yön veriyor. Geçmişte teknolojik üstünlük onlarda olduğu için onları istesek de yakalayamıyorduk. Bu noktada ‘sanayi 4.0 devrimi’ne dikkat çekmek istiyorum. Bunu araştırmanızı istiyorum. Bu yüzden teknoloji okur yazarlığına ihtiyacınız var. Teknolojide hakimiyet sağlamamız gerekiyor. Geri kalmış ülkelerdeki gençler teknoloji kullanımında da gerideler.

Daima ekip çalışması…

Bir kişi olarak gücümüz her şeye yetmez. Ekip olmak gerekir. Araştırdığınızda ekip kurabilenlerin başardığını, uluslararası ekiplerin daha başarılı olduğunu görürsünüz. Bu noktada bir avantajınız var. 11 ülke 24 kökenden öğrencimiz var. Bu bir fırsattır. Bunun yeteri kadar farkında değilsiniz. Mezun olduktan sonra burada kurmuş olduğunuz takımı devam ettirebilirsiniz. Ağları iyi kurarsanız, ömür boyu bu ağlar sizin için yeterli olacaktır; çünkü insanlar takımı yaşarken, bir iş yaparken takım olurlar. Bu yüzden sosyal faaliyetler burada dersler kadar önemlidir. Boş vakit diye bir kavram yoktur; boşa giden vakit vardır. Dolayısıyla takım olursanız, vaktiniz boşa gitmez. Kişisel gelişimi önemseyin. Derslerle yetinmeyin. Zaten müfredat 5 yılda eskiyor. Bu yüzden hayat boyu öğrenmeyi öğrenin. Öğrenemezseniz elde ettiğiniz imkânları bile koruyamazsınız. Hayata atıldığınızda en az 7-8 kez iş, birkaç kez de meslek değiştireceksiniz. En az 50 yıl çalışacaksınız. Kendimden örnek vereyim. 42 yıllık iş hayatımda 8 kez iş değiştirdim.

Problem çözen olmak…

Problem çözme becerilerinizi geliştiriniz. Problem çıkaran değil, çözen olun. Eleştirel düşünme ile problem çözmeyi karıştırmayın. Problemler az çok zaten bilinir. Önemli olan çözümleri sunmak. Gelecekte problem çözenlerden olun. Bardağın dolu tarafını görün.

Sevginin gücü…

İletişim becerilerinizi geliştirin. Sevgi ile bakan gözlerle selam verin. Gülümseyerek bakın. Selam verirken gülümseyin ve sevgi dolu olun. En etkili iletişim gözle yapılandır. Müzakere edebilmeli ve kendinizi ifade edebilmelisiniz. Üniversitemize gelen konuklarımızın öğrencilerimizle selamlaşmamıza yönelik şaşkınlık yaşadıklarını ve hayran kaldıklarını görüyorum. Biz bu bağı koparmayacağız, gönüllerimizi birleştirip sevgi ile birbirimizi kuşatıp ömür boyu birbirimizden kopmayacağız.

Tecrübelerden faydalanma…

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Öğüt de “Söz uçar yazı kalır. O yüzden not alınız. Bugün neredeyse aradığınız her şeyi pazardan, alış veriş merkezlerinden satın alabilirsiniz. Ama tecrübeyi satın alamazsınız. O yüzden bir şekilde birisinde bunu alabilme şansınız olduğunda fırsatı kaçırmayın. ‘Rüzgarlar kendiliğinden esmez. Onu bir estiren vardır.’ diyor Mevlana. Bir çiftçiye ineğininin bir günde ne kadar süt verdiği sorulduğunda, çiftçi ineğin sütü kendisinin vermediğini, sütü isteyenin gidip alması gerektiği söylemiş. Bu yüzden hiç kimsenin size bir şey vermesini beklemeyin. Kendiniz alın.” dedi.

Gerçek insan olma…

Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Layli ökübayeva ise “Cengiz Aytmatov, ‘İnsan için en zor olan, her gün insan olabilmektir.’ diyor. Gençler, her zaman gerçek bir insan olma yolunda ilerlemelidir. Tecrübesi ve bilgisi engin kişiler, bu yolda kılavuz olarak kabul edilmelidir. Örneğin Rektörümüz Prof. Dr. Sebahattin Balcı, siz gençler için örnek bir kişidir. Sevgili Gençler, Rektörümüzden ve Üniversitemizde görev yapan öğretim elemanlarının hepsinden yararlanın. Büyükleri saymak, küçükleri sevmek, vatanının sevmek, araştırıp öğrenmek çok önemlidir.” dedi.

Toplantı öğrencilerin sorularına verilen cevaplarla sona erdi.