AK Parti 2. Olağanüstü Büyük Kongresi'nde genel başkanlığa seçilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yeni hükümeti kurmakla görevlendirilen AK Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım, 65. Hükümet'i oluşturdu.
Başbakan Binali Yıldırım başkanlığındaki yeni kabinde şu isimler yer aldı:
Başbakan Yardımcıları Numan Kurtulmuş, Yıldırım Tuğrul Türkeş, Mehmet Şimşek, Veysi Kaynak ve Nurettin Canikli.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Maliye Bakanı Naci Ağbal, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan.
65. Hükümet programında, "Hükümet olarak geçmişten devraldığımız coğrafi ve kültürel mirasımızı, dış politikamız açısından da güçlü bir zemin olarak değerlendirmek gerektiğini düşünüyoruz. Küresel düzeyde en geniş temsiliyete sahip uluslararası barış, kalkınma ve insani hakların korunması alanlarından her birinde, etkin ve görünür katkıları sağlayarak, bu örgütle işbirliğimizi ileriye taşımaya devam ediyoruz." ifadelerine yer verildi.
Başbakan Binali Yıldırım'ın TBMM'de sunumunu yaptığı 65. Hükümet Programı'nda "Güçlü Türkiye" başlıklı bölümde dış politikaya yönelik değerlendirmelere yer verildi.
Afrika kıtasının, dış politikada özel ve öncelik verilen bölgelerden biri olduğu vurgulanan programda, Afrika ülkeleriyle 20 milyar seviyesine çıkan toplam ticaret hacmini daha da yukarılara çekmek için gayret gösterileceği belirtildi.
Programda, Türkiye’nin Afrika Birliği ile 2008 ve 2014 yıllarında düzenlediği “Afrika Ortaklık Zirveleri”nde Afrika’nın ihtiyaçları çerçevesinde ortaya konan, kapasite gelişimi, ekonomik, ticaret, güvenlik, barış, kültür, altyapı ve sosyal alanlarda somut kalkınma projelerini, işbirliği halinde hayata geçirmeye devam edileceğinin altı çizilerek, TİKA ve diğer kurumların başta Somali olmak üzede Afrika ülkelerindeki kalkınma odaklı insani yardımlarının sürdürüleceği ifade edildi.
Türkiye’nin 2002’den bu yana ticaret hacminin yüzde 8,7 kat arttığı Asya-Pasifik bölgesiyle ilişkilerin derinleştirilmesi ve güçlendirilmesi yönündeki çalışmaların sürdürüleceği belirtilen programda, son 5 yılda bölgenin önemli ülkelerinden Çin ile stratejik işbirliği, Japonya, Kore Cumhuriyeti, Endonezya, Malezya ve Singapur’la da stratejik ortaklık düzeyine yükseltilen işbirliğinin daha da ileri taşıması öngörülürken, “dost ve kardeş” ülke Afgan halkının ihtiyaç duyduğu sürece, kalıcı barış ve istikrarın tesisi amacıyla, bu ülkede yürütülen güvenlik ve kalkınma amaçlı çabalara desteğin süreceği bildirildi.
Programda, Türkiye ile Pakistan arasındaki ilişkilerin her alanda geliştirilmeye devam edileceğine vurgu yapılarak, “Ayrıca, bu ülkenin karşı karşıya bulunduğu sınamaları aşma yönündeki çabaları da desteklemeye kararlıyız.” ifadesi kullanıldı.
Hindistan’la ilişkilerin ortak menfaatler çerçevesinde her alanda geliştirmeyi öngörüldüğüne atıfta bulunan programda, "Bu çerçevede tüm coğrafyayı kapsayan, tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan ülkelerle siyasi, ekonomik, ticari, sosyal ve kültürel ilişkilerimizi geliştirmeye yönelik tüm girişimlerimizi sürdürecek ve 'Orta Koridor' girişimimizin hayata geçirilmesine yönelik politikalarımızı yoğunlaştıracağız" ifadeleri kullanıldı.
Latin Amerika ve Karayipler ile Türkiye’nin ticaret hacminin son on yılda 9 kat artarak, 7 milyar seviyesine ulaştığının belirtildiği programda, bölge ülkeleriyle ilişkilerin karşılıkla saygı ve işbirliği temelinde daha da geliştirme çabalarına devam edileceğine işaret edildi.
OECD ülkeleri arasında en hızlı enerji talep artışına sahip olan ülkenin Türkiye olduğuna dikkat çekilen programda, "Bu verilerden hareketle, yerli ve yenilenebilir kaynaklardan artan ölçüde yararlanmaya, ayrıca nükleer enerjiyi sepetimize eklemeye yönelik çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Ayrıca ülkemizin doğu-batı ve kuzey-güney eksenlerinde üretici ve tüketici ülkeler arasında güvenilir bir enerji ticaret merkezi olması yönündeki çabalarımızı da devam ettireceğiz.” ifadeleri yer aldı.
"Refah artışını sadece kendi milletimizi için değil, tüm insanlık için istiyoruz.” ifadesi kullanılan programda, ırk, din, dil ve köken ayırt etmeksizin, Türkiye’nin yakın çevresinden başlayarak, tüm dünyada açlıkla, yoksullukla, çatışmalarla, afetlerle ve diğer küresel sorunlarla mücadeleyi sürdüreceği kaydedildi. Programda, bu anlayışla, başta en az gelişmiş ülkelerde yaşayanlar başta olmak üzere küresel düzeyde refahtan pay alma çabasında olan tüm insanlara yardımcı olmanın hedeflendiği belirtildi.
Türkiye'de uluslararası işbirliğine dönük farkındalığın arttırılması ve Türkiye ile paydaş ülkeler arasındaki tarihi bağlar ve kültürel işbirliğinin güçlendirilmesi yönündeki çalışmaya devam edileceği belirtilen programda, şunlar kaydedildi:
“Kamu kurumları, özel sektör ve STKlarda uluslararası işbirliği alanında kurumsal ve sosyal kapasitenin geliştirilmesi, ulusal ve uluslararası kamuoyunda farkındalığın artırılması ve Türkiye'nin uluslararası kalkınma işbirliği kuruluşları için bölgesel merkez haline gelmesi amacıyla, 'Kalkınma İçin Uluslararası İşbirliğinin Geliştirilmesi Öncelikli Dönüşüm Programı'mızı hayata geçireceğiz.
Türkiye'nin uzmanlık birikimine sahip olduğu belirli alanlarda, 'Bilgi ve Tecrübe Paylaşım Programları' başlatacağız. Eğitimde uluslararası hareketlilik ve işbirliği desteğini sağlayacağız. İlk ve orta öğretimde, küresel farkındalığı artırmaya dönük eğitimler vereceğiz. ‘Küresel Toplumla İletişim Stratejisi” hazırlayacağız. Üniversitelerde, uluslararası işbirliği araştırma merkezleri ve yüksek lisans programları oluşturacağız. Ülkemizin ev sahipliğinde gerçekleşen, Dünya İnsani Zirvesi sonuçları ışığında, Türkiye'nin acil ve insani yardım kapasitesini gözden geçirecek ve güclendirecegiz."
- Bölgesel ve uluslararası işbirlikleri
Uluslarası toplumun saygın bir üyesi olarak Türkiye'nin, bölgesinde ve küresel düzeyde işbirliklerini, gerek insani kalkınma gerek ekonomik refahı arttırma perspektifiyle güçlendirilmesi, hükümetin dış politikada en önemli önceliklerinden olacağının ifade edildiği programda, şu unsurlara yer verildi:
"Hükümet olarak geçmişten devraldığımız coğrafi ve kültürel mirasımızı, dış politikamız açısından da güçlü bir zemin olarak değerlendirmek gerektiğini düşünüyoruz. Küresel düzeyde en geniş temsiliyete sahip uluslararası örgüt olan BM'nin üç ana kulvarını oluşturan uluslararası barış, kalkınma ve insani hakların korunması alanlarından her birinde, etkin ve görünür katkıları sağlayarak, bu örgütle işbirliğimizi ileriye taşımaya devam ediyoruz. AB ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) gibi yapılar başta olmak üzere, ülkemizin çok uluslu platformlarda etkinliğini yükseltmeyi hedefliyoruz. G-20 gibi önemli mekanizmalarda faal biçimde rol alarak, ülkemizin önceliklerini ve küresel meselelere ilişkin perspektifini güçlü bir şekilde ortaya koyuyoruz."
Türkiye'nin bölgesel ve küresel istikrara yönelik asimetrik tehditlerele mücadeleye önemli katkı sağlayan bir üstlenmeye devam edeceğinin altının çizildiği programda, bu bağlamda örgütlü suç ve terörle mücadele konusunda diğer ülkelerle ikili temelde yürüttülen işbirliğinin pekiştirileceği kaydedildi.
BM, AGİT, Avrupa Konseyi ve NATO gibi uluslararası örgütler ve terörle mücadele amaçlı uluslararası koalisyonlar kapsamında sağlanan katkının sürdürüleceği belirtilirken, Terörle Mücadele Küresel Forumu'na katkıların devam edeceği ifade edildi.
- Türkiye'nin AB'ye üyelik hedefi
Türkiye'nin stratejik hedefleri arasında yer alan AB üyeliği doğrultusundaki kararlığın sürdürüleceğinin aktarıldığı programda, Türk vatandaşlarının Schengen bölgesinde vize muafiyeti sağlanması için çalışmalara devam edileceği belirtildi.
Programda ayrıca, AB katılım müzakereleri ve müktesebata uyum çalışmalarının sürdürülmesi, katılım öncesi mali yardımların etkin şekilde kullanılması ve Türkiye'nin yeni AB iletişim stratejisinin uygulanmasının öncelikli hedefler arasında yer aldığı kaydedildi.
Türkiye'nin bütçesine en çok katkıda bulunan ülkeler grubuna katıldığı Avrupa Konseyi içinde ortak değerler kapsamında, Avrupa mimarisine katkının pekiştirileceği, Avrupa Konseyi bünyesindeki sözleşmelerin hazırlanması ve uygulanmasına yönelik katkıların devam edeceği belirtildi.
Programda, küresel planda artan çatışmaların önlemesi ve barışçıl yollarla çözülmesi amacıyla, BM platformunda başlatılmasında önemli rol alınan "Medeniyetler İttifakı" ile "Barış için Arabuluculuk" gibi girişimlere öncülük edilmeye devam edileceği vurgulandı.
- Türkiye'nin İİT Dönem Başkanı olması
Türkiye'nin 2 yıllığına dönem başkanı olduğu İİT içindeki işbirliği ve dayanışmanın derinleştirilmesi, İslam dünyasında barış ve huzurun güçlendirilmesi ve Zirve'de kabul edilen belgelerin uygulanmasının takip edileceği kaydedilirken, Türkiye'nin ev sahipliğinde gerçekleşen En Az Gelişmiş Ülkeler Zirvesi gibi zirvelerle Türkiye'nin az gelişmiş ülkelere verdiği önemin pekiştirilmesi ve bu ülkelerin görünür kılınmasının amaçlandığı belirtildi.
Programda, sonuncusu Türkiye'nin ev sahipliğinde gerçekleşen, G20 Zirvesindeki taahhütlerin etkin şekilde uygulanması ve ekonomik büyümenin itici gücü olarak yatırımların arttırılmasın da 65. Hükümet programının öncelikleri arasında yer alacağı bilgisi paylaşıldı.
Önümüzdeki dönemde, bazı ülkelerle imzalanan Serbest Ticaret Anlaşmalarına (STA) "hizmet ticareti ve yatırım" bölümleri eklenmesine ilişkin çalışma ve müzakerelerin başlatılmasının hedeflendiğinin kaydedildiği programda, "Hizmet ticareti ve yatırımlara ilişkin hükümler içeren yeni STA'lar yapılmasına dönük gerekli analizleri de tamamlayacağız." ifadelerine yer verildi.
Çağın en önemli sınamalarından biri olan iklim değişikliğiyle mücadelede uluslararası toplumun sarf ettiği çabalara etkin biçimde katılmaya devam edeceği belirtilen programda, AK Parti hükümetinin çeşitli ülkelerdeki insan hakları ihlallerinin dünya kamuoyunun dikkatine getirilmesi ve bu ihlaller hakkında başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası platformlarda kararlar çıkarılmasında aktif rol oynamaya devam edeceği vurgulandı.
Programda, yurt dışında yaşayan vatandaş , soydaş ve akraba topluluklara ilişkin olarak yapılacak düzenlemeler de şu şekilde sıralandı:
"Türkiye’den borçlanarak emekli olan yurt dışındaki emeklilerin bulundukları ülkelerde yarı zamanlı çalışabilmeleri için ikili anlaşmalarımız çerçevesinde gerekli çalışmaları yapacağız. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın tanıma ve tenfiz davalarının, onları mağdur etmeyecek bir sürede sonuçlanması için gerekli yasal düzenlemeleri yapacağız. Yurt dışından alınan meslek diplomalarının Türkiye’de meslek lisesi diplomasına denk olarak tanınması ve yurt dışı vatandaşlarımızın bulundukları ülkelerde edindikleri meslek diplomaları ve ustalık belgelerinin Türkiye’de kazanılmış diplomalarla denk kabul edilmesi için gerekli çalışmaları tamamlayacağız.
Üniversitelerin yurtdışında yerleşke açabilmesi için yasal düzenlemeleri gerçekleştireceğiz. Devlet üniversitelerinin vatandaşlarımızın yoğun yaşadığı ülkelerde hizmet vermesini sağlayacağız."
Yunus Emre Enstitüleri’nin tüm dünya genelinde artırılacağına da işaret edilen programda, ayrıca, soydaş topluluklara mensup öğrencilerin ülkelerinde yükseköğretim görmelerini teşvik etme maksadıyla "Yerinde burslandırma” uygulamasının başlatılacağı ifade edildi.
Programda, “Çeyiz hesabı ve konut destek hesabı ile benzeri uygulamaların, doğum hediyesi uygulamasında olduğu üzere, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız da istifade edeceklerdir." ifadeleri kullanıldı.
- İlk AK Parti Hükümeti
3 Kasım 2002 genel seçiminde AK Parti'nin tek başına iktidara gelmesinin ardından 58. Türkiye Cumhuriyeti Hükümet'i kuruldu. Hükümeti, dönemin AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın siyaset yasağı yüzünden seçimlere katılamaması nedeniyle Kayseri Milletvekili Abdullah Gül kurdu.
Hükümet, Recep Tayyip Erdoğan'ın Siirt'te yenilenen seçimlerin ardından milletvekili seçilmesi nedeniyle istifa etti ve AK Parti'nin ikinci Hükümet'in olan 59. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, 14 Mart 2003'te kuruldu.
Başbakan Abdullah Gül, görevi Erdoğan'a devredip Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanlığı görevini üstlenirken, 58. Hükümetin Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış ve Çevre Bakanı İmdat Sütlüoğlu kabine dışı kaldı.
2 Haziran 2005'te ise bu hükümette revizyon yapıldı. Kadın ve Aileden Sorumlu Bakan Güldal Akşit, görevini Nimet Çubukçu'ya, Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü de yerini Mehdi Eker'e bıraktı. Zeki Ergezen de Bayındırlık ve İskan Bakanlığı görevini Faruk Nafiz Özak'a devretti.
- 60. Hükümet'te 8 bakan kabine dışı kaldı
22 Temmuz 2007 seçimlerinin ardından kurulan 60. Hükümet'te de bir önceki hükümete göre değişiklikler yaşandı. 2 Mayıs 2009'daki revizyonla 8 bakan kabine dışında kalırken, 7 bakanın da görev yeri değişti.
Bu revizyonda Nazım Ekren, Said Yazıcıoğlu, Kürşad Tüzmen, Kemal Unakıtan, Hüseyin Çelik, Mehmet Ali Şahin ve Hilmi Güler, Bakanlar Kurulu'ndan ayrılan isimler arasında yer aldı. Egemen Bağış, Ocak 2009'da Başmüzakereci ve Devlet Bakanı olarak Bakanlar Kurulu'na katıldı.
- 61. Hükümet
12 Haziran 2011 seçimlerinin ardından 6 Temmuz 2011'de kurulan 61. Hükümet'te, Bekir Bozdağ, Fatma Şahin, İdris Naim Şahin, Erdoğan Bayraktar, İsmet Yılmaz ve Suat Kılıç ilk kez görev alırken, 19 eski bakan yerini korudu.
Başbakan Erdoğan, 61. Hükümet'te görev alan 4 bakan yerine ara revizyonla kabineye yeni isimler atadı. Bu revizyonda, AK Parti'nin kurduğu tüm hükümetlerde Sağlık Bakanı olarak görev alan Recep Akdağ'ın yerine Mehmet Müezzinoğlu, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in yerine Nabi Avcı, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın yerine Ömer Çelik ve İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in yerine ise Muammer Güler getirildi.
- Efkan Ala, parlamento dışından kabineye girdi
30 Mart'taki yerel seçimlerde Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in AK Parti'nin Hatay Büyükşehir Belediye Başkan adayı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in AK Parti'nin Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkan adayı, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ın AK Parti'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olması ve İçişleri Bakanı Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın istifasıyla kabinede tekrar revizyon gündeme geldi.
Yeni revizyonla Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Avrupa Birliği Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan oldu.
Nihat Ergün, Suat Kılıç ve Egemen Bağış kabine dışında kalırken, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, parlamento dışından kabineye girdi. Böylece, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun ardından Efkan Ala, AK Parti hükümetlerinde Meclis dışından kabineye giren ikinci isim oldu.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı görevine Kocaeli Milletvekili Nihat Ergün'ün yerine yine Kocaeli Milletvekili Fikri Işık, Gençlik ve Spor Bakanlığına Samsun Milletvekili Suat Kılıç'ın yerine ise yine Samsun Milletvekili Akif Çağatay Kılıç getirildi.
- 62. Hükümet
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesi ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu hükümeti kurmakla görevlendirmesinin ardından 62. Hükümet, Davutoğlu tarafından oluşturuldu.
Yeni hükümette, Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç ve Ali Babacan görevine devam ederken, diğer Başbakan Yardımcıları Beşir Atalay ve Emrullah İşler kabine dışında kaldı. Bu Başbakan Yardımcılıklarına Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş getirildi. Kurtulmuş, parlamento dışından kabineye girdi.
Numan Kurtulmuş, daha önceki hükümetlerde Meclis dışından kabineye giren Ahmet Davutoğlu ve Efkan Ala'nın ardından parlamento dışından kabineye giren üçüncü isim oldu.
Ahmet Davutoğlu'nun hükümetin kurmakla görevlendirilmesinin ardından boşalan Dışişleri Bakanlığına Avrupa Birliği Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Çavuşoğlu'ndan boşalan Avrupa Birliği Bakanlığına ise İstanbul Milletvekili Volkan Bozkır getirildi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı da kabine dışında kaldı. Yazıcı'nın yerine Giresun Milletvekili Nurettin Canikli geldi.
- Türkiye'nin ilk geçici hükümeti 63. Hükümet
7 Haziran Milletvekili Genel Seçimi'nde, hiçbir partinin tek başına hükümet kuracak çoğunluğu elde edememesi üzerine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçimde en yüksek oyu alan AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nu, koalisyon hükümetini kurmakla görevlendirmiş ancak koalisyon görüşmelerinden de bir sonuç alınamaması üzerine anayasal zorunluluk gereği seçim hükümeti kurulmuştu.
Meclis'teki 4 partinin üyelerine, Geçici Bakanlar Kurulu için ismen bakanlık teklifi götürüldü. AK Parti'li üyeler ve bağımsızlarla MHP'den Tuğrul Türkeş ve HDP'den Ali Haydar Konca ile Müslüm Doğan'ın katılımıyla kurulan Geçici Bakanlar Kurulu 28 Ağustos'ta göreve başladı. HDP'li iki ismin Bakanlar Kurulu'nun ikinci toplantısının ardından istifa etmesi üzerine yerlerine Beril Dedeoğlu ve Cüneyd Düzyol getirildi. Tuğrul Türkeş, partisinden istifa ederek, AK Parti'ye geçti.
Geçici Bakanlar Kurulu, seçim süresince ve yeni Meclis toplanıncaya kadar görev yaptı.
- 64. Hükümet
1 Kasım'da yapılan 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'nden AK Parti'nin yeniden tek başına iktidara gelmesinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Başkanı ve Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu'nu hükümeti kurmakla görevlendirdi.
Başbakan Davutoğlu tarafından oluşturulan 64. Hükümet'te Başbakan Yardımcıları Mehmet Şimşek, Numan Kurtulmuş, Yalçın Akdoğan, Yıldırım Tuğrul Türkeş ve Lütfi Elvan oldu. Bakanlar Kurulu ise şu isimlerden oluştu:
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, Avrupa Birliği Bakanı Volkan Bozkır, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Maliye Bakanı Naci Ağbal, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım.
Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan devraldığı başbakanlık görevini yaklaşık 21 ay yürüttü. 22 Mayıs'ta partisinin 2. olağanüstü büyük kongresiyle genel başkanlığı Binali Yıldırım'a devreden Davutoğlu, kongrenin ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne gitti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edilen Davutoğlu, Bakanlar Kurulu'nun istifasını sundu. C'umhurbaşkanı Erdoğan, Bakanlar Kurulu'nun istifasını kabul ederken yeni hükümet kurulana kadar bakanların göreve devam etmesini istedi.
AA