Türkiye Cumhuriyeti Bişkek Büyükelçiliği Kültür ve Tanıtma Müşavirliği tarafından “Kitap Okuyalım” adlı etkinlik düzenlendi.
Alıkul Osmonov Adlı Milli Kütüphane’deki Türkiye-Kırgızistan Cengiz Aytmatov Kültür Merkezi’nde 29 Mart 2019’da düzenlenen Etkinliğe Türkiye Cumhuriyeti Bişkek Büyükelçisi Cengiz Kamil Fırat, Türkiye Cumhuriyeti Bişkek Büyükelçiliği Kültür ve Tanıtma Müşaviri Doç. Dr. Nuri Şimşekler, Büyükelçilik müşavirleri, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi yöneticileri, akademisyenleri ve öğrencileri, TİKA Bişkek Program Koordinatörü Ali Muslu, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okulların yöneticileri, öğretmenleri ve öğrencileri, Cengiz Aytmatov’un oğlu Eldar Aytmatov katıldı.
Türkiye’de Mart ayının son haftasının “Kütüphaneler Haftası” olarak kutlanması vesilesiyle düzenlenen etkinliğe katılanlar, açılış konuşmalarının ardından 1 saat boyunca kitap okuyup okudukları kitaplardan seçtikleri cümleleri diğer katılımcılarla paylaştılar. Konuklara simit ve çay da ikram edildi.
Türkiye Cumhuriyeti Bişkek Büyükelçiliği Kültür ve Tanıtma Müşaviri Doç. Dr. Nuri Şimşekler, açılış konuşmasında, “55. sene bu sene, Kütüphaneler Haftası olması münasebetiyle son 4-5 yıldır Türkiye'de gelenek haline geldi. Sabahlara kadar bazı kütüphaneler, her şehirde bir kütüphane aşağı yukarı, açık tutuluyor. Çay ve simit eşliğinde insanlar hem kitap okuyorlar orada hem kaynaşıyorlar hem istişare diyorlar. Osmanlı'nın kuruluşundan sonra Türkçe yazı dili olarak kullanılmaya başladıktan sonra, aşağı yukarı 14. yüzyılın ortalarından itibaren, birçok kitaplar yazılmaya başlandı. Binlerce bugün Türkiye Yazma Eserler Kütüphanesi’nde kitaplar bulmak mümkündür. Matbaadan sonra zaten bunlar bir şekilde basılarak çoğaltıldı. İlk kütüphane 1678 yılında, Köprülü Fuat Paşa Kütüphanesi, vakıf olarak kurulmuş. Daha sonra Devlet olarak kurulan ülkemizdeki ilk kütüphane ise 1884 yılında Beyazıt Devlet Kütüphanesi. Hem Köprülü Fuat Paşa Kütüphanesi hem Beyazıt Devlet Kütüphanesi bugün hâlâ en güzel şekilde geçmişi yansıtan, mekânların da bir ruhu var biliyorsunuz, geçmişteki ruhu yansıtabilen 2 kütüphanedir. Ben her ikisinde de bir süre çalıştım, onun için biliyorum. Gerçekten güzel kütüphaneler. İçine girdikten sonra kitap bir şekilde sarıyor. 1954 yılından itibarense ülkemizde üniversitelerde, lisans düzeyinde kütüphanecilik bölümleri açılmaya başlanmış. Daha sonra yüksek lisans ve doktora düzeyinde de bir bilim dalı olarak kütüphanecilik tanınmış ve bugün hâlâ eğitimler malumunuz devam ediyor. Ülkemizde Kültür Bakanlığı'na bağlı 300’e yakın kütüphane var, zaten her şehirde var. Ayrıca değişik ilçelerde de kütüphaneler var. Bu kütüphanelerin tamamı 5-6 yıl önce internet ortamında, dijital ortamda katalog taraması yaparak, o kütüphanelere gidip falan numaralı kitabı istiyorum diyebiliyorsunuz. Bu teknoloji açısından gerçekten en son teknoloji kullanılıyor. Yine ayrıca Bakanlığa ait çocuk kütüphaneleri ve gezici kütüphaneler de mevcut. Bugün Kütüphaneler Haftası münasebetiyle bir okuma şenliği diyelim ya da törenini düzenlemeye çalıştık.” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti Bişkek Büyükelçisi Cengiz Kamil Fırat de “Elimde Osmanakun İbraimov’un Rusça yazdığı bir kitap var “Devrinin Büyük Yazarı Cengiz Aytmatov” diye. Onu okumaya başlamıştım. Burada Cengiz Aytmatov’un güzel bir özetini yapmışlar. Onu size okumak istiyorum. Onun ebedi aşkı ve ebedi çilesidir. Bununla beraber Rusya, Kazakistan, Özbekistan, Orta Asya’nın diğer ülkelerini, son yıllardaysa okurları tarafından çok sevildiği kardeş Türkiye’yi kendine yakın görmüştür. Dünyayı çok iyi algılayan Aytmatov, Uzak Doğu’dan Avrupa’ya kadar tüm insanlığa hitap edebiliyordu. Kaleminin evrenselliği en önemli özelliklerinden biriydi. Rus dilli bir yazar olarak bu dilde okuyan, bilen insanlara hitap ederken Türk dilli bir yazar olarak da Türk soylu halkları temsil ediyordu. Aytmatov’u çok kısa bir şekilde özetleyebilen iki üç cümleyi size okumak istedim. Bu etkinliği düzenlediği için Nuri Hoca’ma çok teşekkür ediyorum. Türkiye’de hakikaten Mart ayının son haftası Kütüphaneler Haftası olarak kutlanıyor. Katıldığınız için çok teşekkür ediyorum. Burada da sizlerin, çocuklarımızın katılımıyla tekrar bunları inşallah düzenleriz. Hatta ben içeride okurken çok zevk aldım. Herhalde bir 20 senedir kütüphanede oturup böyle okumamıştım. Dolayısıyla çok da güzel bir kütüphane oldu. Bu girişimi başlattığınız için çok teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
Etkinliğe katılan Cengiz Aytmatov’un oğlu Eldar Aytmatov ise “İlk olarak şunu söylemek isterim. Benim için sürpriz oldu. Okuma alanın bu şekilde dönüştürülmüş olması gerçekten çok hoş. Buraya Cengiz Aytmatov’un adı verilmiş. Burada olmaktan gurur duyuyorum. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin, bunun gibi, kültürel gelişime yönelik birçok yardımı var. Şimdi de özellikle gençlere bu yeni kütüphanede birçok dilde yeni kitaplara ulaşma imkânı sunuluyor. Bu güzel mekân için çok teşekkür ediyorum. Böyle etkinliklere katılmaktan dolayı her zaman mutlu olacağız ve gelecekte farklı ve iyi şeyler olacağına yönelik umut taşımaya devam edeceğiz.” sözlerini söyledi.