Türkiye Cumhuriyeti Bişkek Büyükelçiliği tarafından İstiklal Marşı’nın Kabulü, Mehmet Akif Ersoy’u ve 18 Mart Çanakkale Şehitleri’ni Anma Günü vesilesiyle program düzenlendi.

15 Mart 2019’da Büyükelçilik Konferans Salonunda düzenlenen programa Türkiye Cumhuriyeti Bişkek Büyükelçisi Cengiz Kamil Fırat, eşi Vasiliki Fırat, Büyükelçilik mensupları, KKTC Bişkek Temsilcisi Atınç Keskin, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sebahattin Balcı, TİKA Bişkek Program Koordinatörü Ali Muslu, akademisyenler, MEB okullarının öğretmenleri ve öğrencileri katıldı.

Program hem Çanakkale Şehitleri hem de Yeni Zelanda’da iki camiye düzenlenen silahlı saldırıda hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

Büyükelçi Cengiz Kamil Fırat konuşmasının başında Yeni Zelanda’daki saldırıları hatırlattı ve “Yeni Zelanda’da iki camiye çok hunharca bir saldırı, İslamafobik bir saldırı gerçekleşti ve benim bildiğim son bilgilere göre 49 Müslüman kardeşimiz hayatlarını kaybettiler. Bu, dini temelde yapılan bir saldırıydı, hunharca bir saldırıydı. Bundan ötürü hepimiz sarsıldık. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyoruz. Yaralananlara da acil şifalar diliyoruz. Hepimizin başı sağ olsun.” dedi.

Cengiz Kamil Fırat, bugün Türkiye’nin içeride ve dışarıda her türlü terör örgütüne karşı savaşının atalardan kalan inanç ve ruhla devam ettiğini ve haklı davaların hepsinin kazanılacağını vurguladı. Büyükelçi Fırat, “Sayın Cumhurbaşkanı’mızın ifadeleriyle Aziz Milletimiz için bir bağımsızlık beyannamesi olan İstiklal Marşı’mız, ülkemizin beka mücadelesinde sahip çıkmamız gereken ruhu, birlik ve beraberliğimizden gelen gücümüzü bugüne taşıyan kurucu bir metindir. Bugün ülkemize yönelen her tehditte ise bu ruhu canlandırmak temel ülkümüz olmalıdır. Geçmişte atalarımızın, dedelerimizin bu ruhla Çanakkale’deki dik duruşları, onurlu, inançlı mücadele ve kararlılıkları günümüzde bizlere de ışık tutmaya devam etmektedir. Bunu Türkiye’de, Kırgızistan’da, dünyanın her bir köşesinde aynı ruhla, aynı inançla biz de azimle sürdürüyoruz. İçeride ve dışarıda her türlü terör örgütüne karşı savaşımız hız kesmeden devam ediyor. Atalarımızdan, dedelerimizden miras kalan işte bu inanç ve ruhla devam edecek ve bundan sonra da Kırgızistan başta olmak üzere haklı davalarımızda sonuna kadar ilerleyeceğiz ve hepsini kazanacağız.” diye konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti Bişkek Büyükelçisi Cengiz Kamil Fırat, “12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü, Mehmet Akif Ersoy’u ve 18 Mart Çanakkale Şehitleri’ni Anma Günü’müzde başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, bütün silah arkadaşlarını, İstiklal mücadelemizin tüm kahramanlarını rahmet ve minnetle anıyoruz.” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

Programda “İstiklal Marşı’nın Kabulü” başlıklı konuşma yapan Kültür ve Tanıtma Müşaviri Doç. Dr. Nuri Şimşekler, Mehmet Akif Ersoy’un, eserleriyle toplumda derin izler bıraktığını belirtti. Doç. Dr. Nuri Şimşekler, “Mehmet Akif Ersoy Türk Milleti için sadece İstiklal Marşı’mızın şairi olmaktan öte bir edebiyat, düşünce ve sanat adamıdır da. O, yaşadığı dönemde şair ve düşünür kimliğiyle topluma yol göstermiş, toplumun önünde gitmiş ve toplumda derin izler bırakmıştır. Yazmış olduğu İstiklal Marşı ile milli mücadeleye büyük katkı sağlamış olan ve bu sayede ‘vatan şairi’ olarak anılan Mehmet Akif, Türk edebiyat tarihinin de önemli kalemlerinden biridir.” sözleriyle düşüncelerini dile getirdi.

Mehmet Akif’in, Çanakkale Savaşı’nın resmini dizeleriyle tarihe nakşettiğini de vurgulayan Nuri Şimşekler, “Mehmet Akif’in torunu Selma Argon, dedesinin Osmanlı’nın en çalkantılı dönemlerinde doğduğunu ve tüm yaşananları eserlerine yansıttığını dile getirdiğini belirtir ve ‘Dedemin şiirlerindeki özellik, her şiiri yaşayarak yazmış olmasıdır. Bize adeta bir belgesel bırakmıştır.’ der. Mehmet Akif de kendi eserleri hakkında, ‘Ne gördüysem onu yazdım. Hayalle işim yoktur benim.’ demiştir ve hiç görmediği, hiç katılmadığı Çanakkale Savaşı’nın resmini adeta dizeleriyle tarihe nakşetmiştir.” dedi.

Kültür ve Tanıtma Müşaviri Doç. Dr. Nuri Şimşekler, İstiklal Marşı’nın adına da dikkat çekerek, “Vatan Şairi Mehmet Akif’in böylesine bir başlık seçmesinin anlam ve önemi, millet ve birey olarak günümüzde de bizim için bir gurur vesilesidir; çünkü Türk Milleti’nin varlık sebebi, istiklalidir, yani özgürlüğüdür, bağımsızlığıdır. İstiklalini kaybeden Türk, bireysel şahsiyetini olduğu kadar milli varlığını da kaybeder.” diye konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı Kırgız-Türk Anadolu Lisesi Öğretmeni Fazilet Tuğba Koşar ise “Mehmet Akif Ersoy” başlıklı konuşmasında duygularını, “Kutsal değerlerimizin yerleştiği kalbimizde ölümsüz eserleriyle yüreğimizde en yüce makama oturttuğumuz büyük şairimiz Mehmet Akif Ersoy, ulusumuzla birlikte Türkiye Cumhuriyeti var oldukça hep yaşayacaktır. Onun lirik esinleriyle eğitim almış bir Türk kadını olarak duygu ve düşüncelerindeki atmosferi hâlâ taptaze benliğimizde yaşatıyor olmaktan gurur duyuyorum.” sözleriyle ifade etti.

MEB Kırgız-Türk Anadolu Lisesi Öğrencisi Kutbars Elmalı’nın “Dur Yolcu” adlı şiiri, Kırgız-Türk Anadolu Lisesi öğrencilerinin de “İstiklal Marşı”nı okudukları program, “Son Mektup” adlı filmin gösterimiyle sona erdi.

MEDIAMANAS