Kırgızistan Bizim Ata Yurdumuzdur » MANAS TV
Bişkek www booked net
+10°C
FastDL story saver

Kırgızistan Bizim Ata Yurdumuzdur

Yakın zamana kadar KKTC Bişkek Temsilciliği görevini yapan Dr.Tayseer Al-Shanableh, Abu Dhabi Temsilcisi olarak atanmıştır. Kırgızistan'la KKTC arasında Dostluk ve Işbirliği çalışmalarına yaptığı önemli katkılardan dolayı "Uluslararası TÜRKEL Yayın Grubu Onur Ödülü"ne lаyık görülmüştür.



Yakın zamana kadar KKTC Bişkek Temsilciliği görevini yapan Dr.Tayseer Al-Shanableh, Abu Dhabi Temsilcisi olarak atanmıştır. Kırgızistan'la KKTC arasında Dostluk ve Işbirliği çalışmalarına yaptığı önemli katkılardan dolayı "Uluslararası TÜRKEL Yayın Grubu Onur Ödülü"ne lаyık görülmüştür.

   Aynı zamanda KKTC Bişkek Temsilcisi olarak atanan ATINÇ KESKIN Beyefendiye de Hoşgeldin dileklerinde bulunarak başarılar dileriz...

 

   Dr.Tayseer Al-Shanableh:

   - Kırgızistan aslında benim için ikinci bir vatan oldu bu 3 sene içerisinde. Doğruyu söylemek gerekirse ilk Kırgızistan'a gelme kararı çıktığında Kırgızistan hakkında çok bilgim yoktu. Yalnız coğrafi olarak bilgim vardı. Yani kültürü, yaşayış biçimi, ülkenin coğrafyası, tabiatı, kimliği hakkında genel bir bilgimiz vardı ama ülkeyi iyi tanımıyordum. Buraya gelip görmeden de tam bilgi sahibi olmayacaktım.

   O günü hiç unutamam. 15 Şubat 2014 tarihinde bu ülkeye ilk defa geldim. Sabaha karşı Bişkek'e indim. Hava çok soğuktu. - 17 derece. Tabii bu çok ilginç bir başlangıç oldu. Çünkü biliyorsunuz genel anlamda Kıbrıs çok sıcak bir memleket fazla soğuğumuz olmaz. Böyle bir soğuk hava ile karşılaşmam çok ilginç oldu. Ama garipsemedim. Çünkü Ankara'da uzun yıllar yaşamıştım sabah kalktığımda yabancı bir yerde olduğumun farkına bile varmadım. Çok farklı bir duygu gibi geldi bana. Belki buranın Ankara'ya çok benzemesinden, belki insanlarla hemen kaynaşmamdan hiç yabancılık çekmedim. Kendimi bir akrabamın, bir tanıdığımın evinde gibi hissettim. Dolayısıyla Bişkek'te ben hep o huzur, o sıcaklığı duydum.

   Daha sonra biz yavaş yavaş ülkeyi tanımaya başladık. 4 ay geçmeden Oş'a seyahat ettim. Oş'a bağlı Nookat İlçe başkanının daveti üzerine Kırgızistan'ın Güney bölgesine gittim. 3500 metre yükseklikte olan dağlara çıktık. Tabii biz buna da alışkın değiliz. Kırgızistan muazzam bir tabiata sahip. Bundan başka Narın, Isık Göl, Talas Illerine, Son Kul göle de gittim. Yani değişik bölgeleri ziyaret etme fırsatımız oldu. Allah vergisi bir güzellik var bu ülkede. Yeraltı kaynakları su zenginlikleri var Kırgızistan'ın. Muhteşem duruşu olan dağları var. En önemlisi çok güzel, sıcak, misafirperver insanları var. Zaten bizi bir yere bağlayan Insan faktörüdür. Bu 3 yıl içinde büyük dostluk bağları oluşturdum burada. Parlamentodan tutun iş sahasına kadar. Bilim, kültür insanları ile çok yakın ilişkilerimiz oldu.  Toplumun her kesiminden dostumuz, arkadaşımız oldu. Bu dostluklar çok çok değerlidir. Yani bunlar insan için büyük bir zenginliklerdir. Hakikatan 3 yıllık sürem bittiği için buradan ayrılmak zorundayım. Insan kendi evinden ayrılıyormuş gibi hissediyor. Üzülüyorum tabii ki. Aynı zamanda seviniyorum. Çünkü Kırgızistan'ı ve buranın güzel insanlarını tanıma fırsatı buldum. Dolayısı ile ben yeni bir vatan, yeni dostlar kazandım. Bu da benim için en önemli bir zenginliktir.

Biz KKTC ve Türk coğrafyası olarak birbirimizden uzun yıllar ayrı yaşadık. Yani yüz yıllarca ayrı kaldık, Tabii ki bu süre zarfında birçok şey değişti. Ilk geldiğim gün şunu fark ettim ki biz tabii ki kardeşiz. Burası bizim Ata yurdumuz. Ama o kadar ayrı kalmışız ki birbirimizi unutmuşuz. Bu da doğaldır. Doğanın kanunudur. O zaman dileğimiz nedir? Dileğimiz tekrar o iki kardeş halkı bir araya getirmek olmalı diye düşünüyorum.

Biz en başta önem verdiğimiz hususlar eğitim, kültür, sanat ve iş dünyasında değişik aktiviteler, değişik işbirlikleri geliştirmeliyiz. Bunları geliştirirsek bu iki kardeş halkı tekrar yakınlaştırabiliriz. Tekrar birbirimizi tanıma fırsatı yakalarız ve karşılıklı menfaatlerimize dayalı projeler geliştirebiliriz. Biz bu yolda yoğunlaştık.

   2014 Yılında bir kaç işbirliği anlaşması  gerçekleştirdik. Üniversiteler arasında, eğitim alanında. Kuzey Kıbrıs turizm cenneti ve aynı zamanda bir eğitim cenneti. Kuzey Kıbrıs bir eğitim adası. Siz düşünün ki 300 bin nüfusu olan bir memlekette bugün 120 ayrı ülkeden 95 bin öğrenci ve 12 üniversite ile gerçek bir eğitim adası. Artık Kuzey Kıbrıs'ta Eğitim bir markaya dönüştü. Dünyanın her tarafından öğrenci çekiyoruz. Sadece Türk Cumhuriyetleri, Orta Asya, Afrika değil, Amerika, Avrupa ülkelerinden de hem öğrenci, hemde öğretim üyesi alıyoruz. Ülkemizde 65 ayrı ülkeden öğretim üyesi bulunuyor. Dolayısıyla bir Eğitim adası. Tam anlamıyla bir Eğitim cenneti.

Biz işte kazandığımız bu tecrübeyi Kırgız kardeşlerimizle paylaşmak istiyoruz. Biz bu konuda bir kaç tane adım attık fakat bu adımlar bir az mütevazi kaldı. Inşallah yeni temsilcimiz Atınç beyle birlikte bunu daha ileriye götüreceğiz.

   Bunun dışında bir kaç kültürel faaliyetimiz oldu. Biz Orta Asya'da ilk defa Kuzey Kıbrıs Türk kültür haftası düzenledik. 5 gün boyunca gösterilerimizi yaptık, sergi açtık Kıbrıslı ses sanatçılarımızın katılımı ile sanat icra ettik, geleneksel folklorumuzu yansıttık. Iletişim de etkileşim de çok önemli. Kırgız kardeşlerimiz sergiyi gezerken, şarkıları dinlerken duygularına ortak olduk. Hakikaten böyle programlar insanlarımızı yakınlaştırıyor.

Biz yakın zamanda Kuzey Kıbrıs'ta Kırgızistan kültür haftası düzenlemek istiyoruz. Değişik alanlarda değişik girişimlerimiz, ilişkilerimiz oldu. Fakat zaman da çok hızlı geçti. Inşallah yeni Büyükelçimiz Atınç Keskin Bey bu çalışmaları devam ettirecek.

   Tabii bunun dışında iş dünyasında da çok önemli adımlar attık. Mayıs 2016'da Bişkek'te ilk defa olarak Kıbrıs-Türk-Kırgız Iş Forumu düzenledık. Kıbrıs'tan 15 kişilik bir üst düzey heyet geldi. Bu çok önemli idi. Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı, Enerji ve Ekonomi Bakanlığına bağlı Ticaret Dairesi Müdürü, Sanayi Odası Yönetim Kurulundan bir temsilci, Işadamları Derneği Başkanı ve değişik sektörlerden gelen işadamları vardı. Bu çok mühim ve önemli bir başlangıç oldu.

   Kırgız kardeşlerimiz bundan etki-lendiler ve hakikaten fırsat olduğunu gördüler. Bir sene geçmeden Lefkoşa'da 2. Kıbrıs-Türk-Kırgız Iş Forumunu yaptık, Kırgızistan 18 üyeden oluşan büyük bir heyetle Kuzey Kıbrıs'a gittik. Forum çok güzel geçti, güzel temaslar kuruldu. Iş dünyasındaki ilişkiler ne kadar gelişirse, diğer sektörlerde o kadar gelişiyor ve halklar birbirine daha da yaklaşıyor. Eğitimde olduğu gibi iş dünyasında da öyledir.

    Mesela; şu an Kıbrıs üniversitelerinde 250 yakın Kırgız öğrenci eğitim görüyor. Bu çok önemlidir. Biz aynı zamanda Kıbrıs'tan da öğrencı almak istiyoruz. Bu yönde geçen sene ilk adımı attık, ama malesef bir sonuç alamadık. Bu bir başlangıçtır. İnşallah yine Atınç Bey bu işi devam ettirecek.

   Kültür, sanat, eğitim, iş dünyası, turizm ilişkilerinin yanı sıra Parlamentolar arası ilişkiler de çok önemli bir husus. Bizim Kırgız Cogorku Keneşinde - Parlamentoda 5 kişiden oluşan bir Dostluk Grubumuz var. Bu Dostluk Grubu ile Kuzey Kıbrıs'a bir ziyaret gerçekleştirdik. Bu ilişkileri daha da ileriye taşıma fırsatımız olur inşallah.

   Geçtiğimiz 3 yılda kazandığımız dostluklar çok değerli, çok önemli oldu. Şunu özellikle zikretmek isterim: burada bir kaç şahsın, kurumun ve müessesenin bize desteği, emeği, katkısı çok büyük oldu. En başta Türkiye Cumhuriyeti Bişkek Büyükelçisi Metin KILIÇ bize çok büyük bir destek sağladı, Bu 3 sene boyunca çok büyük uyum içinde çalıştık. Kendisine sizin aracılığınızla teşekkür ediyorum.

   Ondan sonra Kırgız Parlamentosu Milletvekili en büyük dostumuz Dastanbek Cumabekova ayrıca teşekkürü bir borç biliyorum. O bizim hem kardeşimiz, hem dostumuz, hem de Türkçülük'e gönül vermiş yüce gönüllü bir insandır.

   Kırgız Türk Manas Üniversitesi bize çok büyük katkılarda ve destekte bulundu. Özellikle Kıbrıs kültür haftası programımıza desteklerini esirgemedi. Manas Televizyonu ve Radyosuna da ayrıca teşekkür ediyorum. Bizim defalarca programlarımızı, Kültür Haftası etkinliklerimizi yayınladı.

   TÜRKEL Vakfına çok teşekkür ediyorum. Hakikaten geldiğimiz günden itibaren bize göstermiş oldukları sıcak ilişki, samimiyetle birlikte yayın organları olan TÜRKEL Gazetesi ve ALTIN KÖPRÜ Dergisinde tüm aktivitetlerimizi, programlarımızı, devamlı surette Kıbrıs haberlerini yayımlayan Höküme Hanımla Ramiz beye ayrıca tşekkürlerimi iletiyorum. Faaliyetlerimize onların çok büyük katkıları oldu. Bir görev üstlenmişlerdir.

   Kırgızistan'dan ayrılırken, başta söylediğim gibi hem üzülüyorum hem de seviniyorum. Çok büyük dostlar kazandım. Bize ikinci vatan olan Kırgızistan'a muhakkak ailece ziyarete geleceğiz. Çünkü bizim çocuklar da burayı çok sevdi. Çocuklarla her yere gittik Kırgızistan'da ve çok büyük zevk aldık.

   İnşallah bundan sonrki sürede kurduğumuz köprüden Atınç Bey'in döneminde geçenlerin sayısı daha da çok olur. Kendisi hem devlet tecrübeli hem de genç, dinamik bir arkadaşımız. Bayrağımızı benden daha ileriye taşıyacağına inanıyorum.  Ben mutluyum. Benden sonra bu iş bitmiştir diye üzülür insan. Ama ben aksine çok çok seviniyorum. Atınç Bey gibi bir kardeşimizin bu bayrağı teslim alması ve ileriye götürecek olması bizi sevindiriyor. Çok büyük ümitler içerisindeyim.

   Kırgızistan denilince ilk aklıma gelen şey muhteşem dağlar ve sıcak, misafirperver insanları olacak. Kırgızistan'a, güzel insanlarına teşekkür ediyorum. Inşallah Kuzey Kıbrıs'ta görüşme imkanlarımız olur ve dediğim gibi ara sıra ziyarete geleceğiz. Yeni Temsilcimiz Atınç Keskin Bey'e de çalışmalarında başarılar diliyorum. Kalın sağlıcakla.

Höküme Halilova

Ramiz Meşedihesenli


Yorum Ekle

или Войдите чтобы каждый раз не вводить данные.
Для того чтобы добавить новость, необходимо представиться