Çanakkale Şehitleri ve İstiklal Marşı Şairi Mehmet Akif Ersoy, Orta Asya’da Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi’nde (KTMÜ) düzenlenen programla anıldı.

Üniversitede 16 Mart 2018 Cuma günü gerçekleştirilen Programa, Türkiye Cumhuriyeti Bişkek Büyükelçiliği Mensupları, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bişkek Temsilciliği Mensupları, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Saygı duruşu ve iki ülkenin milli marşlarının okunmasıyla başlayan Programda, TRT Avaz Yapımı “Çanakkale Ruhu” adlı film de gösterildi.

Program, Manas Radyosu'nda da yayınlandı.

Vatan toprağını kanlarıyla sulayarak şehit oldular…

Türk Keneşi Türk Üniversiteler Birliği Dönem Başkanı ve KTMÜ Rektörü Prof. Dr. Sebahattin Balcı, açılış konuşmasında, “Biz Çanakkale Zaferi’ni büyük sevinçlerle, ama büyük de üzüntülerle paylaşıyoruz. Çok büyük kayıplar verdik. 15 yaşına gelmemiş evlatlarımız, kanlarıyla vatan toprağını sulayarak şehit oldular. Buğday başakları gibi biçildiler. Hepsi ana kuzusuydu. Sadece vatanlarını, topraklarını korumak için, kendi toprağında hür yaşamak için savaştılar. Binlerce yıl insanlığa hizmet etmiş olan bir milletin evlatları olarak yine aynı topraklarda insanlığa hizmete devam etmek içindi mücadeleleri.” dedi.

Hiçbir haklı sebepleri yoktu…

KTMÜ Rektörü Prof. Dr. Sebahattin Balcı, “Gelenlerin hiçbirinin haklı sebebi yoktu. İki şey için gelmişlerdi: Birinci Dünya Savaşı’nda, cihan Devleti Osmanlı Devleti’mizi saf dışı bırakmak ve müttefikleri olan Ruslar’a yardım götürebilmek. İkisini de başaramadılar. Onlar da çok büyük kayıplar verdiler. Çanakkale Boğazı’na giden müttefiklerin 250 bin civarında kayıpları var.” diye konuştu. Bunlar Avustralya, Yeni Zelanda, Hindistan, Afrika, Kanada, İngiltere, Fransa’dan geldiler. Onların içinde öyleleri vardı ki niçin geldiğini bile bilmiyordu. Kendilerini birdenbire kızıl ateşin içinde bulup ne olduğunu anlamadan canlarını verdiler ve Gelibolu’da bizim evlatlarımızla beraber koyun koyuna kaldılar. Bunların içinde çok masum olanlar vardı. Onları savaşın içine sürükleyenlerin niyetiyle hiç alakaları yoktu.” diye konuştu.

Evlatlarımız koyun koyuna…

Rektör Prof. Dr. Sebahattin Balcı konuşmasına, “Savaş bittikten sonra, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’miz doğduktan sonra, Avustralya’daki anne babalar endişe içindeydiler. Türkler Çanakkale’de kalan evlatlarına ne yapacaklardı? Cumhuriyeti’mizin Kurucusu Büyük Atatürk bunlara çok güzel bir mesaj gönderdi: ‘Şimdi sizin evlatlarınızla bizim evlatlarımız Çanakkale’de koyun koyuna yatıyorlar. Ey anneler, babalar, müsterih olunuz. Hiç endişe etmeyiniz. Onlar da artık bizim evlatlarımız oldular.’ İşte büyük Türk Milleti, işte onun yüce gönlü, şefkati ve merhameti! sözleriyle devam etti.

Kutlu yürüyüş başladı…

Prof. Dr. Sebahattin Balcı, “Tarih böylesini hiç görmedi. Yaşadığımız şu zamana bakarsak da hiç göremeyecek. O bakımdan bir kere daha insanlık, 21. yüzyılda her ne kadar teknolojide ve imkânlarda çok ileri gittiyse de insanlıkta çok geri kaldı. Kurtuluş, yeniden kuracağımız medeniyetimiz olacaktır inşallah! Aziz Millet’imiz bir kere daha silkinip ayağa kalkmıştır. Medeniyet kervanı yola çıkmıştır. Kutlu yürüyüş başlamıştır. Bugün yaşadıklarımız yeni bir doğumun sancısıdır. Bu öyle bir doğum olacaktır ki bütün insanlığın kurtuluşuna vesile olacaktır. Yeniden adalet, yeniden insanlık, yeniden hak ve hukuk bütün insanlık için doğacaktır. Aziz Millet’imiz, büyük Türkiye Cumhuriyeti’miz, bulunmuş olduğu gönül coğrafyasında, kültür coğrafyasında, yeniden kardeşlerimizle, bu davanın neferleriyle bu medeniyeti kuracak ve insanlığa hediye edecektir. Buna bütün gönlümüzle inanıyoruz.” ifadesinde bulundu.

O günkü zafer, bugünün teminatı…

“Çanakkale Zaferi sadece zamanında olan biten bir zafer değildir. Çanakkale Zaferi bugün bile burada olmamızı temin eden en büyük teminat ve zaferdir.” diyen Prof. Dr. Balcı, “18 Mart 1915’te vatanın bağrına o günkü dünyanın gördüğü en büyük donanmayla saplanan bir hançer gibi müttefik donanması gelmiştir. İşte bu Çanakkale Zaferi, bugün aradan geçen 103 yıldan sonra, dünyanın 13. büyük ekonomisi olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurulmasını sağlamıştır. Biz Büyük Atatürk’ün önderliğinde Cumhuriyeti kurduğumuzda hazinemiz boştu ve Osmanlı döneminden kalma borçlar da bizim boynumuzdaydı. Bugün hiç kimseye borcu olmayan, dünyaya borç dağıtan İMF’ye borç verecek kadar kendisini güçlü gören ve 13. ekonomi olmanın mutluluğuyla dünyada muhtaçlara, mağdurlara, mazlumlara en çok yardım eden ülke haline geldik.” hatırlatmasında bulundu.

Türk Milleti Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Mehmet Akif Ersoy’u sinesinden çıkardı…

KTMÜ Rektörü Prof. Dr. Sebahattin Balcı, konuşmasında, “Büyük mücadeleler veren ecdadımızı ve şehitlerimizi burada bir kere daha rahmetle anıyorum. Gazilerimize Yüce Allah’tan şifalar diliyorum. Bütün bunları anlatan Vatan Şairi’miz Mehmet Akif Ersoy’u da bir kere daha rahmetle anmak istiyorum. Türk Milleti zor zamanlarda büyük insanları, büyük liderleri sinesinden çıkarmayı bilmiştir. Bu, Allah’ın bir lütfudur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, işte bizim en kara bahtlı olduğumuz zamanların Türk Milleti için doğan ışığıdır. İngiliz Parlamentosu’nda Çanakkale Savaşı’ndaki hezimet tartışılırken, o zamanki Başbakan çok tehdit ediliyordu. ‘Nasıl olur da yenilirsiniz! Türkler zaten ölmüştü, bunlar hasta adamdı! Siz koskoca bir donanmayla gittiniz, mahvolup geri geldiniz!’ deniyordu. Başbakan, cevaben, ‘Ne yapalım! 20. asırda bir dâhi çıktı, o da Türkler’e nasip oldu.’ dedi. Bu, Allah’ın lütfudur. Mehmet Akif gibi büyük adamlar da Allah’ın lütfudur. Mehmet Akif, Cengiz Aytmatov’un ünlü sözünün ta kendisidir: ‘İnsanoğlu için en zor iş, her gün insan olmaktır.’ sözünün… Her gün adam olan adamdır o. İnandığı davanın dışında herhangi bir şeyi ne söylemiş ne yazmış ne de yaşamıştır. Bu nedenle bazen hor görülmüş, hakir görülmüştür; ama davasından vazgeçmemiştir. O gerçek bir insandır.” sözlerine yer verdi.

Çanakkale ile ilgili söz bitmez…

KTMÜ Edebiyat Fakültesi Dekan Vekili Layli Ükübayeva, “250 günden fazla süren ve sadece Türk tarihi için değil, dünya tarihi için de büyük önemi olan Çanakkale Savaşı ile ilgili sözümüz bitmez. Bu nedenle her sene bu zaferi andığımız etkinlikler düzenlemeye devam ediyoruz. Çanakkale Savaşı’nda büyük bir zafere ulaşan Türk Milleti ve bu savaşın büyük kahramanı Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri dehası ile vatan savunulmuş ve düşman yerle bir edilmiştir.

Bu savaşın pek çok sonucu olmuştur. Bunlardan biri de Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıdır.

Böyle bir başarıyı ve tarihin bu önemli zaferini bugün de her zaman da hatırlamalı, özellikle gençlere hatırlatmalıyız. Bugün burada, Türk Milleti’nin zaferlerini, bu zaferleri kazanabilmek için verilen inanılmaz mücadeleleri en iyi anlatan büyük şair Mehmet Akif Ersoy’u da anıyoruz. Onun yazdığı İstiklal Marşı’nı okurken hücrelerinde hissetmeyen Türk yoktur.” dedi.

Çanakkale geçilmezdi…

Öğrenci Konseyi Başkan Vekili Serhat Akbaş, “Çanakkale öyle bir yerdir ki yokluk varlığı, maneviyat maddiyatı, özgürlük sömürgeyi yenmiştir. 103 yıl önce düşman; anamızın, bacımızın, kardeşimizin canına kast etmiş durumdaydı. Onlar vatanımızı almaya gelmişlerdi; ama bilmedikleri bir şey vardı: Çanakkale geçilmezdi. Nitekim geçemediler de. Yüreği iman dolu yiğitler Çanakkale’nin geçilemeyeceğini gösterdiler. İnsanlık dersi verilen bu savaşta Türkler’in ne denli merhametli olduklarını da gördüler. Atalarımız sayesinde vatanın her karış toprağında rahatça yaşayabiliyor, kendi lisanımızı konuşuyor, hatta ve hatta kardeş ülkelerimizde bile özgürce eğitim alabiliyorsak, bu zaferin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlıyoruz.” sözleriyle duygularını ifade etti.

Cumhuriyetin temeli mücadele, fedakârlık ve azim…

Türkiye Cumhuriyeti Bişkek Büyükelçiliği Müsteşarı Gönenç Ağacıkoğlu ise “Sözlerime başlarken Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşları başta olmak üzere, Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda, dünyanın farklı bölgelerinde, terörle mücadelemizde, 15 Temmuz’da ve bugün Afrin’de canlarını feda eden tüm Aziz Şehitlerimizi bir kez daha saygı, minnet ve rahmetle anıyorum. Bugün yıl dönümlerini anmak için bir araya gelmiş olduğumuz iki önemli olayın, birbirleriyle olan derin bağları nedeniyle, beraber düzenlenmesini de çok anlamlı buluyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinde mücadele, fedakârlık ve azim yatar. En zor anlarda Aziz Halkımızın tüm kesimlerinin bir amaç ağında kenetlenmesi yatar. Hepsinden öte sarf edilen tüm emeklerin, alın terinin ve göz yaşının ardından daha kuvvetli, daha müreffeh ve daha özgüvenli bir Türkiye ortaya çıkar.” dedi.

Açılış konuşmalarının ardından “Çanakkale Zaferi ve İstiklal Marşı Şairi Mehmet Akif Ersoy Paneli”ne geçildi. Başkanlığını Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fahri Unan’ın yaptığı Panelde Orta Asya Araştırmaları Merkezi Başkanı Doç. Dr. Yunus Emre Gürbüz “Çanakkale Savaşı’nın Dünyanın Öbür Ucundaki Yankıları: Avustralyalılar’ın Gözüyle…” ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Kemal Tavukçu ise “Bir Şair Olarak Mehmet Akif” başlıklı konuşmalarını yaptılar.

KTMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi’nin hazırladığı ve Türk Dünyası Orkestrası’nın “Çanakkale ve Kahramanlık Türküleri”ni icra ettiği konserin ardından konuklara “Çanakkale Kahramanlarının Menüsü” ikram edildi. İkramdan önce Öğrenci Konseyi’nin o günkü savaş atmosferinde menünün okunmasını canlandırdığı gösteriyse izleyenlere duygusal anlar yaşattı.