Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Necmettin Bilal Erdoğan, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi’ni (KTMÜ) ziyaret etti.

14 Temmuz 2018’deki ziyareti sırasında Rektörlük Senato Salonu’nda Senato ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile bir araya gelen Necmettin Bilal Erdoğan, Geleneksel Oyunlar ve Spor Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin (GOSAM) açılışını da yaptı.

Açılışta ev sahipleri KTMÜ Rektörü Prof. Dr. Sebahattin Balcı, Rektör Vekili Prof. Dr. Asılbek Kulmırzayev, KTMÜ Senato ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkan Yardımcısı ve Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu Başkanı Hakan Kazancı, Türkiye Cumhuriyeti Bişkek Büyükelçisi Cengiz Kamil Fırat, Büyükelçilik Müşavirleri ve Mensupları, Kırgız Cumhuriyeti Hükûmeti Gençlik, Beden Eğitimi ve Spor Devlet Ajansı Müdür Yardımcısı Kanat Arpaçiyev, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı Bişkek Program Koordinatörü Ali Muslu ile Türk Hava Yolları Kırgızistan Genel Müdürü Özgür Suuçak da bulundu.

Senatoda KTMÜ tanıtım filminin ve Üniversite yapımı “Göçebe Oyunları” adlı filmin gösterilmesiyle başlayan toplantıda konuşan KTMÜ Rektörü Prof. Dr. Sebahattin Balcı, “Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi, Kırgızistan’ın bağımsızlığından hemen sonra, 1995’te, özellikle Kırgızistan’ın aydınlık geleceğini inşa edecek olan yeni bir insan kaynağını yetiştirmek, aynı zamanda gönül coğrafyamızın, kültür coğrafyamızın 21’inci asırdaki nitelikli işgücü ihtiyacını karşılamak üzere kurulmuştur. Elbette kuruluşuyla Türk dünyasının, Türkiye ile Kırgızistan arasındaki ‘altın köprüsü’ olarak tanımlanan ve bugün 23 yaşında olan Üniversitemizin, bölgesinde çok saygın bir konuma gelmiş ve kuruluş amacına hizmet ediyor olmasından memnuniyet duyuyoruz. Türk dünyası kültürünün, özellikle geleneksel oyunların, millî sporların, bunların teorilerinin ve yöntemlerinin bundan sonraki nesillere bilimsel bir süzgeçten geçirilerek aktarılabilmesi üzerine Üniversitemizde son 3 yıl içerisinde verilen emeklerin karşılığını, meyvesini almak için yola çıkmış bulunuyoruz. Esasen faaliyetlerimizin çok daha kapsamlısını, bütün kültürlerin yaşatılarak gelecek nesillere aktarılması konusunda öncelikle kültür ve gönül coğrafyamıza daha sonra da bütün dünyaya hizmet edecek olan Dünya Etnospor Konfederasyonu’nu kurduğu için çok değerli Başkanıma şükranlarımı arz ederim. Biz binlerce yıllık bir tarihe sahibiz. Tarihimiz boyunca büyük medeniyetler kurduk. İnsanlığın ve insanca yaşamanın, hakkın ve hukukun, adaletin en güzel yaşandığı asırları insanlığa hediye ettik. Bugün bunlar hasretle yâd ediliyor; çünkü günümüz dünyasında bizim medeniyetimizin eksikliği her yönüyle hissediliyor. Onun için Sayın Cumhurbaşkanı’mızın dünya beşten büyüktür sözünü, bizim, bu medeniyetimizi kurarak dünyanın geleceğine hizmet etmek şeklinde anlamak hepimizin görevidir. Esasen kutlu yürüyüş başlamış, kervan yola çıkmış, çelik irade ortaya koyulmuştur. Bize düşen, vazifemizi yapmaktan ibarettir. Bu kapsamda büyük medeniyetler kuran ecdadımızın, esasen çok nitelikli hem zihnen hem fikren hem de bedenen güçlü insanlar yetiştirerek bu işi başardığını biliyoruz. İşte burada bizim tarihimizdeki geleneksel spor ve oyunların çok büyük bir rolü var. Bu nedenle Göçebe Oyunları’nın başlamasıyla beraber birikimimizi daha da zenginleştirerek, Değerli Başkanı’mın bilgisi ve desteğiyle Dünya Etnospor Konfederasyonu ile birlikte her Göçebe Oyunları’ndan sonra bir sempozyum düzenleyerek bu oyunların bilimsel altyapısını kurma yolunda önemli çalışmalar gerçekleştirdik. Göçebe Oyunları iki defa gerçekleştirildi. Biz de iki sempozyumla bunun bilimsel altyapısına çok büyük katkı sağladık. Düzenlenen sempozyumlarda mutlaka bir araştırma uygulama merkezinin kurulması gerektiği tekrar tekrar ifade edildi. Bunun üzerine Üniversitemiz, Mütevelli Heyetimizin de onayını alarak Senatodan çıkan yönetmeliği ile Geleneksel Oyunlar ve Spor Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni kurmuş bulunuyor. Aradan geçen çok kısa zamana rağmen biraz sonra Sayın Başkanı’ma sunacağım yayınlarımızı da takdim ettiğimizde çok önemli bir mesafe kat ettiğimiz görülecektir. Esasen bu Merkezimiz sadece spor alanında değil tarih, edebiyat, sanat, arkeoloji, etnografya gibi pek çok alanı içine alan multidisipliner çalışmaların yapılacağı bir merkezi ifade ediyor. Üniversitemiz ise bu alanda çok güçlü bir birikime sahiptir. Bundan sonra Sayın Başkan’ımın da Üniversitemizin bu çalışmalarına vereceği destekle ve yapacağımız iş birlikleriyle Türk dünyasında ilk, dünyadaysa üçüncü olarak kurulmuştur. Manas Üniversitesi’nin bir görevi de kendi kültür ve gönül coğrafyasında öncülük yapmaktır. Bu ise atalarımızdan bize emanettir. Bu emaneti geliştirmek bizim görevimiz diyerek bu yola çıktık. Çok Değerli Başkan’ım çok sınırlı zamanına rağmen davetimizi kabul ederek, bizi onurlandırdı. Bugün burada birlikte Merkezimizi esasen temsilî olarak açmış olacağız. Ondan sonra da yola devam diyerek, yeni eserler çıkartacağız ve faaliyetler gerçekleştireceğiz. İlk faaliyetimiz hemen Kasım ayında yapacağımız “Kırgızistan ve Türkiye’deki Geleneksel Atlı Sporların Araştırılması ve Tanıtılması” konulu projemizi harekete geçirmiş bulunuyoruz. Kasım ayında bir kongre ile bunu taçlandırmış olacağız. Sayın Başkan’ım, inşallah bütün bu çalışmalarda birlikte olacağız.” dedi.

Rektör Vekili Prof. Dr. Asılbek Kulmırzayev ise “Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Sayın Necmettin Bilal Erdoğan’ın Üniversitemizi ziyaretleri bizi gururlandırdı. Beyefendi ile bugün burada tanıştık; ama yaptığı işleri özellikle de Kırgızistan ile Türkiye arasındaki ilişkilere sağladığı katkıları çok iyi biliyorum. Bu toplantı yoluyla da kendim ve hocalarımız adına kendilerine hoş geldiniz demek istiyorum. 3. Göçebe Oyunları’na çok az bir zaman kala yaptığınız bu ziyaret ile Oyunlar için yapılan hazırlıkları değerlendirebilirsiniz. Üniversitemiz Oyunların ilkine ve ikincisine katkı sağladı. Şimdi daha da fazlasıyla Oyunların üçüncüsüne katkı vermeye çalışıyoruz. Dünya tarihine en büyük katkıyı sağlayanlardan birisi de Türk dünyasıdır. Orta Asya’daki Türk devletleri 70 yıl boyunca başka bir ideoloji çerçevesinde yaşadı. Buna rağmen biz kendi tarihimizi, kültürümüzü, geleneksel oyunlarımızı ve sporlarımızı unutmadık. Bağımsızlığımızı kazandığımız dönemden bu zamana kadar geleneksel oyunlarımızı ve sporlarımızı dünyaya tanıtmak, unutulan oyunları da araştırarak tekrar kültürümüze kazandırmak ve gençlerimize sunmak istiyoruz. Bugün açılışını yapacağımız Merkezimizin kurulmasının en temel amacı da budur. Bağımsızlığın kazanılmasından bugüne kadar geçen sürede Orta Asya’daki halkların oyunlarının ve sporlarının aynı olduğunu bir kez daha gördük. Şimdi bu Oyunları sadece Türk dünyasına değil tüm dünyaya tanıtma amacındayız. Sayın Başkan’ımızın başkanlığını yürütmekte olduğu Konfederasyon, bu işin başında olacak. Orta Asya’ya en yakın kardeşimiz Türkiye ile Oyunların üçüncüsü gerçekleştirilirken, daha yüksek bir kalitenin yakalanacağına inanıyoruz.” diye konuştu.

Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Necmettin Bilal Erdoğan ise “Üç yıl önce Etnospor Konfederasyonu çalışmalarını başlattık. 2016’daki Dünya Göçebe Oyunları’nın ana sponsoru olarak Oyunları birçok anlamda desteklemeye çalıştık. Dünya Etnospor Konfederasyonu olarak bütün dünyada geleneksel sporların geliştirilmesi için çalışıyoruz. Sadece kendi kültürümüze ait geleneksel sporları değil başka kültürlerin de geleneksel sporlarının popülerleşmesini, dünyada hak ettikleri ilgiyi bulmasını istiyoruz. İlgi görüp de endüstrileşemedikleri için arka planda kalmalarının artık son bulması gerektiğini düşünüyoruz. Bu anlamda şubat ayında Antalya’da 56 ülkeden 200 katılımcıyla geleneksel sporların ihyası forumu gerçekleştirdik. Hakikaten birçok yerinde geleneksel sporlara teveccühün olduğunu, bunun 21. yüzyıl için önemli bir adım olduğunu ve katılımcıların takdir ettiğini gördük. İnşallah bizim İstanbul merkezli bir Konfederasyon olarak tabii ki kendi gönül coğrafyamız ön planda olacak. Dolayısıyla hem Dünya Göçebe Oyunları’nın daha iyi olması için kalan sürede ne katkımız olabilecek onu göreceğiz. Ağustos ayında Erzurum’da bir etkinliğimiz olacak. Mayıs ayında İstanbul’da üçüncüsünü yaptığımız çok büyük bir festivalimiz gerçekleşti ve Türkiye’de geleneksel sporlara olan ilgiyi son dönemde artırdığımızı görüyoruz. Zamanın ruhu diye bir şey vardır. Zamanın ruhu da bu yönde akıyor gerçekten. Batı medeniyeti artık âdeta kendini tüketen bir sarmalın içerisine girmiş durumda. Özellikle de 2008-2009 krizinden bu yana… Dünyanın tek renkli olması için bu giriştikleri iki yüz yıllık oyun artık insanlarda karşılık bulmamaya başladı. Biz de geleneksel sporlarda attığımız bu adımın, her kültür dünyanın zenginliğidir, dünyanın bir rengidir ve bütün dünyanın renklerinin dünyanın güzelliğine katkıda bulunmasının anlamı vardır, bu dünyayı daha huzurlu, daha renkli ve barış mekânı kılacaktır diye düşünüyoruz. Bu çalışmamızın buna hizmet edeceğini umuyoruz. İnşallah bu ziyaretimiz de ülkelerimizin yakınlığına, iki ülkedeki geleneksel sporlar çalışmalarının güçlenmesine vesile olur. Bu anlamda Mehmet Hoca’mızın önderliğinde kurulan bu araştırma ve uygulama merkezini çok önemsedik. Hakikaten Hoca’mıza da söz vermiştik geleceğiz diye. O sözü de yerine getirmiş olduk. İstanbul’da geleneksel okçuluk ile ilgili benzer bir araştırma enstitüsünü, Okçular Vakfı’mızı da kurmuştuk. İstanbul’da böyle bir enstitüyü açmak için hâlâ istekliyiz; ama Kırgızistan’da açılmış olması bizi rahatlatıyor tabii. Artık buradan çıkacak olan çalışmalar bizim bütün çalışmalarımıza destek olacaktır, güç verecektir. Onun için emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Bu sporlarımızın sadece ansiklopedi sayfaları arasında kalmamasını, insanların televizyonlarında, spor sahalarında, etkinlik alanlarında yaşamasını ve yaşatılmasını istiyoruz. Lisanslaşma, kulüpleşme, sponsor desteği, bunların hepsinin olduğu, diğer sporların yanında kendine hayat hakkı bulabilen sporlar olmasını istiyoruz; çünkü inanıyoruz ki milletler kendi sporları ile iştigal ederlerse kendi kültürlerine bağlılıkları artacaktır, güçlenecektir. Kendi kültürlerine bağlılık, kimliklerini ve özgüvenlerini destekleyecektir. Böyle bir dünyada özgüvenleri olan toplumların birbirleriyle iş birliklerinin daha mümkün olacağını düşünüyoruz. Maalesef 20. yüzyılda büyük güçlerin kendi renklerini, kültürlerini, iradelerini dünyanın geri kalanına dayatma mücadelesini izledik. İnşallah 21. yüzyılda bundan kurtulduğumuzu görebiliriz diye ümit ediyorum. Bütün çalışmalarınızda biz yanınızda olmak istiyoruz. Büyükelçimizle gelirken konuştuk: Üniversite bünyesinde bir tıp fakültesi ve hukuk fakültesinin adımının atılması ile ilgili niyetler olduğunu anlattılar. İnşallah bununla ilgili çalışmaların yapılması konusunda da biz üstümüze düşen mesajları ileteceğiz. Bu tabii üniversitemizi çok daha farklı bir yere taşıyacaktır inşallah. Böylesine büyük ve başarılı bir Üniversitenin olduğunu burada gördüm. Hepinizi çok tebrik ediyorum. Allah emeklerinizi zayi etmesin. İnşallah bu üniversitenin başarıları iki ülkenin ilişkilerinin güçlenmesine, Kırgızistan’ın çok daha güçlü bir ülke olmasına ve çok daha iyi yetişmiş bir insan kaynağına sahip olmasına vesile olacaktır.” dedi.

Plaket ve hediye takdimiyle devam eden ve hatıra fotoğrafı çektirilmesiyle sona eren toplantının ardından “Geleneksel Kırgız At Oyunları ve Manas’ta Güller” sergisini gezen Necmettin Bilal Erdoğan ve beraberindeki heyet, daha sonra GOSAM’ın açılışını gerçekleştirdi.