Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde kariyer günü düzenlendi.
Fakültede 13 Mart 2019’da gerçekleştirilen etkinliğe Kırgızistan Müslümanları Başkanlığı temsilcileri, Kırgız Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İman ve Manevi Kültürü Geliştirme Vakfı temsilcileri, Kırgız Cumhuriyeti Din İşleri Komisyonu temsilcileri, Arabayev Kırgız Devlet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ve Oş Devlet Araşan İlahiyat Fakültesi akademisyenleri katıldı.
Etkinlikte kurumlarla ilgili bilgi edinen ve istihdam durumlarını öğrenen öğrenciler, temsilcilere kurumlarla ilgili ayrıntılı sorular sordu.
İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Köylü, “Fakülte olarak Kırgızistan’dan beklediğimiz özellikle şunlar: Din Komisyonu’ndan eğer ülkenin yüzde 90’ı ya da daha fazlası Müslüman ise ileriki aşamalarda ilkokul, ortaokul, lise derslerinde bu öğrencilerimizin din kültürü öğretmeni olarak çalışmalarını canı gönülden arzu ediyoruz. Yine Müftiyattan beklediğimiz de nitelikli olarak yetiştirdiğimiz öğrencilerimizin bir şekilde imam, kadı ve müftü olarak görev almalarıdır; çünkü din, cahil insanların eline bırakılacak basit bir müessese değildir. Bunu bugün İslam ülkelerinde görüyoruz. Dini cahil insanların eline bırakırsak hurafelerle insanları avutmuş oluruz ve bu ülkelerin gelişmesine engel olmuş oluruz ya da daha da kötüsü, Allah korusun, ekstremist gruplar dediğimiz radikalliğe varan boyutta İslam’ın uygun görmediği dinî gruplar ortaya çıkar ki her iki açıdan da ülkeler için olumsuz bir sonuç ortaya çıkar. Dolayısıyla Türkiye’nin aşağı yukarı yüz senelik tecrübesi de bu şekildedir, din devletin kontrolünde olmalıdır. Tabii ki İslam dini söz konusu olduğunda Kur'an-ı Kerim ve sünnet temeldir; ama mevcut insanların, toplumların sorunlarına da çözüm üretebilen, gerçekten de sadece dini bilimlerde değil, felsefe ve pedagojik formasyona varıncaya kadar farklı dersleri alan elamanları yetiştirmek amacımızdır. Bunun yanında, gelen misafirlerimize kendimizi takdim ederek Fakültemizin durumunu, öğrencilerimizin durumunu birlikte konuşarak, gelecekte ortak adımlar atarak, bu sevgili öğrencilerimizi gelecekte istihdam etmelerini sağlayarak, bu Fakültenin önünü açmaktır diye düşünüyorum. Bugün gelen misafirlerimiz de sadece kariyer günlerinde değil, her daim Fakültemize gelebilirler ve Fakültemizin kapısı her zaman sizlere açıktır.” dedi.
Rektör Prof. Dr. Sebahattin Balcı, açılış konuşmasında, “Öncelikle şunu belirtmek istiyorum ki Şubat 2010’da Kırgızistan’a geldiğimde Üniversitede 8 fakülte vardı. Bunların içinde İlahiyat Fakültesi yoktu. Ancak Üniversitenin kurulmasına yönelik anlaşmada temel olarak kurulması gereken 4 fakülteden biri olduğu belirtilmişti. Ancak 15 yıllık süreç içerisinde bu Fakültenin açılışı mümkün olmamış. Ben geldiğim zamanlarda Kırgızistan zorlu bir zamandan geçiyordu. Ülke yönetimi, Eğitim ve Bilim Bakanlığı, Kırgızistan Müslümanları Başkanlığı (Müftiyat) ve Kırgızistan Din Komisyonu ile konuştuk. Bu Fakültenin burada açılmasının çok faydalı olacağı kararına vardık. Onlardan ve her bir taraftan gelen destekle 1 yıl içinde halk için, halkın geleceği için, evlatlarımız için, gençlerimiz için büyük önemi olan bu Fakülteyi açtık, çok da olumlu sonuçlar aldık. Bundan sonra da olumlu sonuçlar almaya devam edileceğine inanıyorum. Kırgızistan, İslam geleneğinden, kültüründen, mirasından beslenen bir geçmişe sahiptir. Büyük İslam âlimleri bu topraklarda yetişmiş. El-Fârâbî’ye bakıyorsunuz sosyolojinin zirvesi, bütün dünya tarihindeki ikinci adamı, ona ikinci usta deniyor. İbn-i Sina’ya bakıyorsunuz, tıbbın babası deniyor. Hârizmî’ye bakıyorsunuz, cebirin kurucusu deniyor. Yusuf Balasagun diyorsunuz, Devlet geleneğini en güzel şekilde anlatan Kutlu Bilim kitabını yazan kişi. Kâşgarlı Mahmud diyorsunuz, dini, kültürü, edebiyatı, bütün Türk topluluklarının geçmişini bize taşıyan kişi olarak ortaya çıkıyor. Avrupalılar’ın dünyanın yuvarlak olup olmadığını tartıştığı bir dönemde, hemen yanı başımızda yetişmiş bir büyük astronom olarak Ulug Beg rasat yapıyor, yıldızların hesabını yapıyorlar. Biz buradan başladık, cehalete düştük; onlar cehaletten başladı, aydınlığa çıktı. Halimiz budur. Bundan dolayı yeniden kendimizi hesaba çekeceğiz. Yiğit düştüğü yerden kalkar demişler. Bu işi atalarımızın bize bıraktığı yerden alacağız ve tekrar yukarıya çıkaracağız inşallah. İşte burada din eğitimi çok önemli yer tutuyor. Sizler hayırlı bir ailenin babası, mutlu bir yuvanın annesi olacaksınız. Sizler memleketine, Devletine, milletine, topluma, bütün İslam âlemine ve Türk dünyasına faydalı evlatlar yetiştirecek yuvaları kuracaksınız. Sizler çalıştığınız her yerde insanlara ümidi, birliği ve beraberliği, sevgiyi aşılayacaksınız. Dolayısıyla biz sizlere çok ümit bağlıyoruz. Çok da güveniyoruz. Müftülüğe şunu söylemek istiyorum: Öğrencilerimizden faydalanmak gerekiyor. Camilerde halkın, kadınların, gençlerin, çocukların, yaşlıların her birinin İslam’ı doğru bir şekilde öğrenebilmesi için bu gençlerin hazır olduğunu bilmenizi isterim. Biz her konuda sizinle birlikte çalışmaya hazırız. Ancak mezun olduktan sonra bu gençlerin bu yolda, bu doğrultuda çalışmaları gerekiyor. Bu gençler sizin elinizde altından bile pahalıdırlar. Bunu göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bütün kurumlara, Eğitim ve Bilim Bakanlığı’na da şunu ifade emek isterim: Kırgızistan’da anaokulundan üniversiteye kadarki öğretim hayatındaki çocukların, gençlerin, dini doğru bir şekilde öğrenmeleri yönünde bu gençlerin büyük faydası olacaktır. Hatta cezaevindeki insanların da dini doğru öğrenmeleri gerekiyor. Onlar cezaevinden çıktıktan sonra ne yapacaklar? Onların cezaevinden çıktıktan sonra düzgün insanlar olmaları gerekiyor. İşte bunun sağlanabilmesi yönünde dinin büyük etkisi olacaktır. Hastanedeki hastalar için de gerekiyor; çünkü onlar için öncelikli olan ümittir. Ümit ilaçla verilmiyor. Ümit imanla olur. Bu alanlarda bu gençlere imkân tanımak gerekiyor. Bu gençlerin halka hizmet edebilmesi için sizin onlara yol açmanız gerekiyor.” diye konuştu.
Programın sonunda katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.