Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi’nde (KTMÜ) III. Uluslararası Türk Halklarının Geleneksel Spor Oyunları Sempozyumu yapıldı.
“I. Uluslararası Türk Halklarının Geleneksel Spor Oyunları Sempozyumu”nu 2014’te gerçekleştiren KTMÜ, 22-23 Kasım 2018 tarihlerinde “Avrasya Göçebe Halklarının Geleneksel Spor Oyunlarının Oluşumu ve Gelişimi” temasıyla III. Uluslararası Türk Halklarının Geleneksel Spor Oyunları Sempozyumu’na ev sahipliği yaptı.
Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Geleneksel Oyun ve Spor Araştırma ve Uygulama Merkezi öncülüğünde, Türk Tarih Kurumu, Dünya Etnospor Konfederasyonu, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, Muş Alparslan Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen Sempozyuma, 10 ülkeden farklı disiplinlerde çalışan 135 akademisyen katıldı. Sempozyuma 150 bildiri gönderildi.
KTMÜ Kasım Tınıstanov Konferans Salonu’nda 22 Kasım 2018’de yapılan açılış törenine Devlet yetkilileri, akademisyenler, öğrenciler ve basın mensupları katıldı. Tören Kırgızistan ve Türkiye’nin milli marşları okunması, Üniversite tanıtım ve KTMÜ yapımı "Türk Dünyası Geleneksel Oyun ve Sporları” filmlerinin gösterilmesiyle başladı.
Sempozyum Bilim Kurulu Başkanı ve KTMÜ Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Kanat Canuzakov, açılış töreninde yaptığı konuşmada, III. Uluslararası Türk Halklarının Geleneksel Spor Oyunları Sempozyumu hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Kanat Canuzakov, göçebe oyunlarını sadece spor faaliyetleri olarak ele almadıklarını, bilimsel, kültürel ve sosyolojik açıdan da değerlendirdiklerini söyledi.
Yerelden Evrensele…
KTMÜ Rektörü Prof. Dr. Sebahattin Balcı, “Göçebe Oyunları esas itibariyle Kırgız Cumhuriyeti’nin başlattığı ve ata topraklarında ve Türk dünyasını da içine alarak dünyaca kabul gören tarihi bir olaydır.” dedi.
Yeni Bir Uluslararası Olimpiyat Alanı
Prof. Dr. Sebahattin Balcı, “Göçebe Oyunları ile beraber başlayan bu Sempozyumun amacı bu tarihi olayı daha sağlam bir zemine dayandırmaktır. Kırgızistan Devleti’nin bu önemli projesini Üniversite olarak üstlenerek bilimsel bir tabana oturtulması, esaslarının, kurallarının belirlenmesi, unutulan oyunlarımızın ve spor faaliyetlerinin tekrar kamuoyuna sunularak yaşatılması ve bunları birleştirilerek yeni bir uluslararası olimpiyat alanı oluşturulması için çalışmaktayız.” diye konuştu.
Geleneksel Oyunlar ve Spor Araştırmaları ve Uygulama Merkezi
Prof. Dr. Balcı, “KTMÜ olarak bizler birincisi gerçekleştirilen Göçebe Oyunları’nın hemen ardından bilimsel çalışmalarımızı yaparak, ilk sempozyumumuzu 2014 yılında gerçekleştirdik. Gerçekleşen bu sempozyumlarla bir sonraki gerçekleşecek olan Göçebe Oyunları’na ve bilimsel altyapısına ön veriler oluşturduk. Bu çerçevede KTMÜ bünyesinde Geleneksel Oyunlar ve Spor Araştırmaları ve Uygulama Merkezi’ni kurduk ve faaliyete geçirdik. Dünya genelinde bu yönde araştırma yapan en fazla 4 merkez bulunmakta ve bunlardan birisi de biziz. Bu kurumumuzun önceliği kendi coğrafyamızı, Türk dünyasını araştırarak değerlerimizi dünya kamuoyuna sunmak ve Kırgızistan’da gerçekleşen Göçebe Oyunları’nın bilimsel alanına destek vermektir. Bütün bu çalışmaların neticesi alınmaktadır. Göçebe Oyunları ve bilimsel faaliyetlerinin ikincisi ve üçüncüsüne daha fazla katılım sağlandığı gibi dünya kamuoyunun dikkatini de çekmiş bulunmaktayız.” sözlerini söyledi.
Tarihin Bütün Kesitlerini Sunacak Bir Olimpiyat
Prof. Dr. Balcı, “Atina’dan başlayan olimpiyatlar dünyanın tamamını sarmışken bizim kendi içimizden başlayan ve dünyanın kültürel hazinesi olan bu oyunlar ve sporlar niçin yeni bir olimpiyat alanı olarak dünyada yaygınlaşmasın? Tarihin bütün kesitlerini sunacak ve gözlerimizin önüne getirecek olimpiyatlardan söz ediyoruz. Bu yüzden ata topraklarımızda başlayan bu Göçebe Oyunları’nı sağlam bir zemine oturtarak dünya kamuoyuna sunmak ve herkesi içine alacak bir yapıya getirmemiz gerekiyor. Bu oyunlar aslında hayatlarımızı anlatıyor. Her biri incelendiğinde hayatın bir karesine destek verip şekillendiren bir etkinlik olduğunu göreceksiniz. Bu oyunları sadece spor yönüyle ele alamayız. Bunların bilimsel, sosyolojik ve kültürel katkıları var. İşte hepimiz büyük Türk dünyasının bu büyük mirasının tekrar gün yüzüne çıkartılmasının ve kamuoyuna sunulmasının gayreti içerisindeyiz. Göçebe Oyunları sadece yetişkinleri ya da erkekleri değil, kadınlarımızı, çocuklarımızı da içerisine alacak bir yapı olmalı. Bu oyunların gereçlerini, aletlerini, oyuncaklarını da ortaya koyarak topluma sunmamız gerekiyor. İşte bunu hepimiz birlikte yapacağız. Türk dünyası olarak, erkeği, kadını, genci, yaşlısı, bu büyük mirası ve Kırgızistan’ın başlattığı bu büyük olimpiyatı dünya kamuoyuna sunacağız.” diyerek hedefleri belirledi.
Yeni Nesillere Aktarılacak Miras
KTMÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Asılbek Kulmırzayev de “Göçebe Oyunları, Türk dünyası tarihinin bize bıraktığı ve Kırgızistan’ın yeniden başlattığı mirastır. Birçok göçebe toplumda bu değerlerin unutulduğunu ya da yerini başka değerlerin aldığını görüyoruz. Kadim değerlerimiz, oyunlarımız, spor türlerimiz gençlerimiz tarafından bilinmiyor. Kırgız Cumhuriyeti’nin bu çerçevede 2014’te birincisini gerçekleştirerek başlattığı bu projeyle kültürel oyunlarımızı, sporlarımızı tekrar gün yüzüne çıkardık. Gerçekleştirilen bu Göçebe Oyunları ile Kırgız Hükümeti tarafından KTMÜ’ye de büyük bir sorumluluk verilmiştir. Bu da Göçebe Oyunları’nın bilimsel yönden ele alınması sorumluluğudur. Bu bizim için büyük bir onur olmakla beraber, büyük sorumluluk getiren bir durumdur. Türk dünyasının kalbi olan Manas Üniversitesi, kendi uzmanlarının yanında bir çok ülkeden bilim insanlarıyla bu konuya büyük bir hassasiyetle eğilmektedir. Göçebe Oyunları’na bakıldığında Türk devletlerinin oyunlarının ve sporlarının birbirine çok benzediği görülmektedir. Bu oyunlarımızı, spor türlerimizi, kültürümüzü daha ileriye taşımak istiyorsak, bunları çocuklarımıza, gençlerimize, gelecek nesillere aktarmalıyız.” dedi.
Kültürel ve Manevi Birliğin Sembolü
Kırgız Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Uzmanı Şahzada Tümonbayev, “Kültürel ve manevi birliğin sembolü olan bu faaliyet çok önemli. Bu faaliyet, kardeş halkların dostluğunu ve uyumunu arttırıyor. Göçebe Oyunları küreselleşen dünyada göçebe halkların mirasını yeniden canlandırdı. Refah ortamında birden fazla düzenlenerek, dünyanın her köşesinden konukları Tanrı Dağları’nın eteklerinde buluşturdu. Dünyanın çeşitli yerlerinden resmi temsilcilerin, dünya çapındaki sporcuların ve bilim adamlarının katılımlarıyla başarıyla gerçekleştirildi. Göçebe Oyunları’nın bu düzeydeki gerçekleştirilmesine katkı sağlayan ülkeler arasında Türkiye de var. Bu vesileyle herkese çok teşekkür ederim.” dedi.
Türk Dünyasının Kültür Birikimi
Türkiye Cumhuriyeti Bişkek Büyükelçisi Cengiz Kamil Fırat adına konuşan Kültür ve Tanıtma Müşaviri Doç. Dr. Nuri Şimşekler, “2014, 2016, 2018 yıllarında Kırgızistan’da yapılan ve 2020’de nasipse ülkemizde yapılacak olan Dünya Göçebe Oyunları umarım daha da profesyonelleşerek dünyaya daha da fazla tanıtılacak. Sadece bir spor gösterisi değil, Türk dünyasının bir kültür birikimini de yansıtma adına, dünyaya tanıtma adına büyük anlam taşıyacağını umuyorum. Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçimiz Cengiz Kamil Fırat Beyefendi’nin başta Türkiye’den gelen bilim insanları olmak üzere tüm katılımcılara teşekkürlerini ve hoş geldiniz dileklerini iletiyor, Sempozyumda emeği geçen bütün kurumlara ve kişilere teşekkürlerimizi sunuyor ve hepinize hürmetlerimizi belirtmek istiyoruz.” dedi.
Tarihte Yer Edecek
Kırgız Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Ajansı Başkanı Kanat Amankulov, “Türk dilli hakların Göçebe Oyunları’nı dünyaya yeni bir formatta sergiliyoruz. Şimdi farkına varmasak da bu süreç tarihte yer edecek. Bunun önemini tarih günden güne tasdikleyecek. Güzel işlere imza attığınız için sizlere çok teşekkür ederiz. Dünya Göçebe Oyunları’nın bilimsel altyapısını sizler oluşturuyorsunuz. Bütün bu işlerin daha da ilerlemesi gerekiyor. Yapılanlara bakınca Göçebe Oyunları’nın geleceğinin çok parlak olduğunu görüyorum. Bundan sonraki oyunları Türk kardeşlerimiz düzenleyecek. Bu etkinlik orada da gelişecek ve daha fazla yayılacak. Bütün bu işlerin başarıyla gerçekleştirilmesini dilerim.” dedi.
Geleneksel Spor Olimpiyatının Doğuşunun İlk Meşalesi
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı ve Dünya Etnospor Konfedarasyonu Bilimsel Araştırmalar Dairesi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öcal Oğuz, “UNESCO, geleneksel spor oyunlarıyla çok derinden ve çok dikkatle ilgileniyor. İki açıdan ilgileniyor. Birincisi UNESCO’da beş sektör var: eğitim sektörü, sosyal ve beşeri bilim sektörü, bilim sektörü, kültür sektörü ve bilgi ve iletişim sektörü. Bu beş sektörden ikisi doğrudan geleneksel spor ve oyunlarla meşgul oluyor. Şöyle ki sosyal bilim ve beşeri bilimler sektöründe yeni yapılanmakta olan geleneksel spor ve oyunlar forumu, güç kazanarak bir programa dönüşme aşamasında. Bu bakımdan biz de Türkiye’de Dünya Etnospor Konfederasyonu olarak orayla bağımızı sürdürüyoruz ve çalışıyoruz. İkinci bir husus kültür sektöründe. Belki siz de biliyorsunuz. Dünya Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi diye bir sözleşme var. Bu konuda şu ana kadar Kırgızistan’ın da Kazakistan’ın da Türkiye’nin de başka memleketlerin de UNESCO’nun Dünya Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne kaydedilmiş pek çok mirası var. Dolayısıyla bu açıdan da son derece önemli bir çalışma alanını oluşturuyor. Bu toplantının çıktılarının UNESCO’nun bu programında da yerini bulacağını, buradaki çalışmaların temsili listeye veya diğer listelere UNESCO’nun kültür programında aktarılacağını düşünüyorum. Gelecek yıl Türk Okçuluğu, Dünya Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’nde görüşülecek. İnşallah geçen sene görüşülüp kabul edilen Kazakistan ‘âşık’ oyunları gibi, Kırgızistan ile beraber yapılan ‘kökbörü’ gibi, Türk Okçuluğu da bu listeye girmiş olacak. Dolayısıyla oradaki ortak miraslarımız, ortak değerlerimiz, uluslararası toplum tarafından tanındıkça, bu tür değerli toplantılar, sempozyumlar yapılmaya devam edildikçe, bizim kültürel mirasımızın spor ve oyun alanındaki zenginliği de uluslararası toplum tarafından görülecek, tanınacak, sevilecek ve uygulanacak. Kuşkusuz bunların, geleneksel spor olimpiyatının doğuşunun ilk meşalesinin, ilk çırasının yakıldığı yerler olduğunu da not etmek lazım. Bu duygular içerisinde sizleri tekrar selamlıyorum. Kırgız Cumhuriyeti’nin ve Üniversitemizin ev sahipliği için tekrar teşekkür ediyorum.” dedi.
Plaket Takdimi
Açılış töreni, konuşmaların ardından Rektör Prof. Dr. Sebahattin Balcı ile Rektör Vekili Prof. Dr. Asılbek Kulmırzayev’e Türk dünyasına ve Dünya Göçebe Oyunları’na yaptıkları katkılardan ötürü plaket takdim edilmesiyle sona erdi.
Sonuç Bildirisi
İki gün boyunca sunulan bildirilerin ve yapılan çalışmaların ardından Sempozyum Bilim Kurulu tarafından sonuç bildirisi yayımlandı. Sempozyumun sonuç bildirisinde, “Sempozyumda Türk halkları geleneksel sporlar ve oyunları çok geniş ve derin bir yaklaşımla irdelenmiştir. Sempozyum, ana vatandan ata vatana gelen farklı ülke bilim adamlarının birbirleriyle tanışmasına, kaynaşmasına ve bu vesile ile gelecekte bilim adına yeni ufuklar açılmasına vesile olmuştur. Diğer taraftan bu durum sempozyum konusu olan dünyanın farklı bölge ve iklimlerinde yaşayan Türk halklarının kimlik ve kültürlerini yansıtan spor ve oyunlarının tanımasına yeni ve farklı yaklaşımlarla irdelenerek gelecek kuşaklara aktarılmasına büyük katkı sağlamıştır. Sempozyum aracığıyla geleneksel Türk sporları ve oyunları birçok açıdan incelenmiştir. Benzer bir şekilde Türk halklarının geçmişten bugüne yansıyan spor ve oyunlarının bir kısmının tespitlerinin yapılabilmiş olması, Türk halklarındaki benzer ve farklı versiyonlarının belirlenmesi, spor ve oyunların tarihsel süreç içesinde çeşitli sebeplerle unutulması ve unutulmaya yüz tutması, milli niteliklerini yitirmesi, anlam boşalması gibi durum tespitleri yapılarak yeni ve vizyoner bir yaklaşımla kayıt altına alınarak ve bu yolla canlandırılmasının gerekliliği belirlenmiştir.” denildi.