Göç, Yoksulluk ve Kimlik Konuları Üzerine Sempozyum » MANAS TV
Bişkek www booked net
+10°C
FastDL story saver

Göç, Yoksulluk ve Kimlik Konuları Üzerine Sempozyum

Uluslararası Orta Asya Sempozyumu'nda dünyanın gündemindeki konular tartışıldı.



Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi’nde (KTMÜ) “Göç, Yoksulluk ve Kimlik” konulu Uluslararası Orta Asya Sempozyumu düzenlendi.

KTMÜ ev sahipliğinde Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, Kırgız Diplomasi Akademisi ve Selçuk Üniversitesi tarafından 17-20 Nisan 2018 tarihleri arasında düzenlenen sempozyumun açılış programı Üniversitenin Kasım Tınıstanov Konferans Salonu’nda 17 Nisan 2018’de gerçekleştirildi.

Programa Kırgız Cumhuriyeti Devlet Göç Komisyonu Sekreteri Nurlan Şeripov, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bişkek Temsilcisi Atınç Keskin, KTMÜ Rektörü Prof. Dr. Sebahattin Balcı, Rektör Vekili Prof. Dr. Asılbek Kulmırzayev, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Akgül, Kırgız Diplomasi Akademisi Eğitim Bölüm Başkanı Nurgül Düyşönova, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

İki ülkenin millî marşlarının okunması, Üniversite tanıtım filminin ve göçebe oyunlarıyla ilgili belgesel filmin gösterilmesiyle başlayan program, açılış konuşmalarıyla devam etti.

Rektör Prof. Dr. Sebahattin Balcı, “2 gün boyunca sürecek olan bu toplantıda 21. yüzyılın en önemli meselelerinden göç, yoksulluk ve kimlik konuları tartışılacak. Esas itibariyle bu konular sadece bu yüzyıla ait problemler değil, insanoğlunun dünyadaki varlığıyla birlikte süregelen problemlerin en başta gelenlerinden. Kendi açımızdan baktığımızda ata topraklarımızda kavimler göçü olduğunu görüyoruz. Bu büyük olayı yaklaşık 2 bin yıl önce kendi topraklarımızda yaşadık. Bu olayla biz baba ocağımızdan ayrılarak, dünyanın dört bir yanına dağıldık; ama yok olmadık. Her gittiğimiz yere medeniyet, insanlık, adalet götürdük ve hakkı başta tuttuk. Dünya var oldukça bunun izleri 3 kıtada var olmaya devam edecek. Tabii ki bizim yaşadığımız ve medeniyetler inşa ettiğimiz zamanlarda zaten bilinen dünyanın 3 kıtası vardı. Bu 3 kıtada bu büyük millet medeniyet kurup insanlığa hizmet etme onurunu yaşadı. Bugün de 5 kıtada milletimizin evlatları yaşıyor. Göç konusunu ele aldığımızda, insanlar huzurları kaybolduğunda bulundukları yerden başka yere göç etmeyi isterler. Eğer huzuru tesis edemiyorsanız, o topraklardan ayrılmaktan başka çareniz kalmıyor. Yaşadığımız coğrafyada kan, gözyaşı, yıkılan devletler ve harap olan ülkeler olması nedeniyle göç konusunun etkilerini biz de derinden hissediyoruz. İnsanlar kaybettikleri huzuru bulabilecekleri yerlere göçmeye çalışıyorlar. Yeni bir hayat ümidi ile Türkiye’ye Suriye gibi komşu ülkelerden göç edenleri Türkiye Cumhuriyeti Devleti’miz ve aziz milletimiz sinesinde barındırarak, onlara en iyi şekilde ev sahipliği yapıyor. Yakınlarında bir ümit, bir hayat ışığı gibi gördükleri Türkiye var; canlarını Türkiye’ye atıyorlar. Bugün ülkemizde yaklaşık 4 milyon Suriyeli göçmen var. Harcanan paranın miktarını yapılan hizmetlerle karşılaştırmak doğru değil. Biz her ne kadar 30 Milyar Dolar harcadık bu iş için diyorsak da esasen huzurunu ve toprağını kaybeden, yurdunu kaybeden, yuvası yıkılan insanlara bir yurt, bir yuva, bir kardeş, bir dost sıcaklığı sağlamak hiçbir parayla ölçülemez. Türkiye’de Devletimiz ve Aziz Milletimiz bunu yapmıştır. İnşallah bu problemler bölgemizde çözüme kavuştuğu zaman inanıyoruz ki herkes kendi yurduna, kendi yuvasına dönmeyi arzu edecektir. İşte iç savaş veya savaşlar veya arkasından da iklim değişiklikleri -o da bir sebep mesela- Kavimler Göçü için önemli birer sebep olarak tarihe geçmiş vaziyette; ama bugünkü noktadan baktığımız zaman tabii ki fakirlik, yoksulluk da çok önemli bir göç sebebidir. Dünya nüfusu 1900'lü yılların başında 2 milyar civarında. Bugün aradan 118 sene geçmiş ve yaşayan nüfus Birleşmiş Milletler'in kayıtlarına göre 7.6 milyara ulaşmış. Çok muazzam bir artış var. Dünya büyümedi, çapı aynı kürenin; ama üstünde yaşayan insan sayısı 3 mislinden fazla neredeyse. 4 katına kadar artmış bir nüfus var ve bu insanların yaşaması lazım. Beklenen şey insanca yaşamak, adaletle yaşamak. Peki bu var mı diye baktığımızda, görüyoruz ki dünya genelinde bu yoksulluğun en büyük acısını tabii ki çocuklarla kadınlar çekiyor. Örneğin dünya genelinde 1 milyar çocuk yoksulluk sınırında veya altında yaşıyor. Yani yaklaşık 8 milyar insanın 1 milyarı şu anda yoksulluk sınırının altında veya yanında yaşıyor. 900 milyon civarında insan aşırı yoksul olarak yaşıyor. Dünya genelinde 3 milyar insan, günde 2,5 Doların altında bir gelirle yaşıyor; yani ayda 75 Dolar ile yaşıyor; 3 milyar insan, dünyadaki insanların neredeyse yarısına yakını. Allah'a çok şükür ki bizim coğrafyamızda yaşayan insanlar bu rakamı çok üzerinde bir gelire sahipler. Kendi açımızdan baksak, bu 7.6 milyarın içerisinde herhalde ilk yüzde 10’da yaşayan gruptan oluyoruz. Bu 3 milyar insanın yarısı, yani 1,5 milyarı günde 1 Dolar ile geçiniyor. Bu da aylık 30 Dolar eder. Her gün 22 bin çocuk, yoksulluk sebebiyle hayatını kaybediyor. Dünya nüfusunun 4’te biri hala elektrik kullanamıyor. Elektriğe ulaşamıyoruz; hani çok gelişmiş bir dünya, çok ileri bir dünya, çok modern bir dünya, çok ileri bir dünya diye konuşuyoruz ya!... Araştırmalara göre aşırı yoksulluğu ortadan kaldırmak için yılda 60 Milyar Dolar gerekiyor. Bu rakam dünyadaki 50 zengin insanın yıllık kazancının çeyreği bile yapmıyor. 50 insanı söylemenin sebebi şu: böyle bir durumda dünyada huzur olur mu, barış olur mu, adalet olur mu, böyle bir dünyanın geleceği parlak olur mu? Bu dünyada fakir de zengin de güçlü ve zayıf da yaşıyor. Dünya yaşanamaz bir hale geldiği zaman hiçbirinin yaşama şansı yok. O halde dünyayı yönetenlerin, iktidar ve irade sahibi olanların, imkân ve güç sahiplerinin en büyük vebali, herkes için yaşanabilir bir dünyanın tesisi için çalışmaktır. Halbuki baktığımız zaman dünya ekonomisini yöneten temel güçlerin, esas güçlerin bu noktadaki gayretlerinin çok zayıf olduğunu, makyaj türü çalışmaları olduğunu görüyoruz. Yardım konusunda çok cimri ve eli sıkı davrandıklarını görüyoruz. Türkiye’de GSMH 800 Milyar Dolar civarında. Türkiye dünyada şu anda yardım konusunda nüfusuna oranla baktığımız zaman, birinci sırada yer alıyor. 4 Milyar Dolar’dan fazla yıllık yardım yapıyor. Hem de hiçbir karşılık gözetmeden. Fert başına milli geliri 50-60 Bin Dolar olan ülkeler, Türkiye'nin gerisinde kalmış durumda. Aslında herkesin kendi toprağında, kendi ülkesinde, kendi milletiyle halkıyla beraber yaşayacakları mütevazı bir hayatı onlara sağlamak gerekir. Sözüm ona yardım rolleri yaparak, duvarlar örerek bu sorunların çözülmesi mümkün değil. Şu an dünyada günde 710 milyon insan göç etme isteğinde. 22 milyon insan da valizleri hazırlamış göçe çıkmak üzere, göç etmek isteğiyle yola çıkan insanlar. Akdeniz'de batan botlarda ümit ettikleri hayatı kaybedip gerçekten acı bir trajediyle dünyadaki varlıklarını tüketmiş oluyorlar. Hakikaten insanın içini yakan, insan olan herkesi derinden sarsan olaylar döngüsünde tekrar şu noktaya geliyoruz: Dünyaya yön verenler, dünyanın sorumluluğunu da taşımak zorundadırlar. Bu sorumluluğu taşımadıkları zaman, dünya hiç kimse için yaşanacak bir yer olmayacaktır. Şefkati ve merhameti paylaşmak, yardım etmek ve kendi ayakları üzerinde durup insanların kendi topraklarında yaşamasını sağlamak, elinde olanın ihtiyacı olanlara yapacağı en önemli görevi ve Allah rızasını kazanmanın en güzel yoludur diye düşünüyorum.” dedi.

Rektör Vekili Prof. Dr. Asılbek Kulmırzayev de halkların göç etmeleri, her ülkenin tarihinde yaşanmış olaylardandır. Dünya Bankası 2017’de bu konuyla ilgili bir araştırma yapmış. Bu araştırmanın sonuçlarına göre Kırgızistan ekonomisine göçmenlerin katkısı 2 Milyar 150 Milyon Dolar civarında. Bu, Kırgızistan ekonomisinin yaklaşık yarısına denk geliyor. Bu durumun Kırgızistan ekonomisi açısından bir risk oluşturduğu söyleniyor. Ancak bu durumun ülkenin ekonomik büyümesine büyük bir katkı sağladığı da belirtiliyor. Göçmenler yurt dışında elde ettikleri gelirin yüzde 35’ini gıda sağlamak, yüzde 21’ini yaşam standartlarını yükseltmek, yüzde 8’ini çocuklarını eğitmek, yüzde 3’ünü iş kurmak için harcarken yüzde 9’unu da tasarrufa ayırıyorlar. Eski Sovyet ülkeleri arasında yurt dışındaki göçmen sayısı açısından Kırgızistan 5’inci sırada bulunuyor. Orta Asya ülkelerinden yurt dışına göçün en önemli sebepleri, işsizlik ve yoksulluk. Geçmişte yurt dışına çalışmaya giden vatandaşlarımız kalifiye olmayanlardan oluşuyordu. Günümüzde özellikle Rusya ve Kazakistan’a çalışmaya giden vatandaşlarımızın büyük bir çoğunluğunu kalifiye elemanlar oluşturuyor. Onlar Rusya ve Kazakistan’da iyi işlerde çalışıyorlar. Bu ülkelerde yönetici pozisyonunda çalışanlar da bulunuyor. Bu durumun olumsuz yönü Kırgızistan’daki kalifiye iş gücünün azalması. Bu nedenle Kırgızistan Hükümeti bu sorunun çözümüne yönelik çalışmalar yapıyor. Yurt dışında çalışan vatandaşlarımızın Kırgızistan’ın gelişmesine ve kalkınmasına sağlayacakları katkının artırılmasına yönelik çalışmalar yapan resmi bir birim kuruldu. Bu birimin sorumluluk alanında sadece dış değil, iç göç de bulunuyor. Yaşam standartlarının daha iyi olduğu bölgelere başka bölgelerden, yaşam standartlarının daha düşük olduğu bölgelerden ülke içi göç yaşanmakta. İşte 2018’in bölgesel kalkınma yılı olarak ilan edilmesinin amacı da yaşam standartlarının nispeten daha düşük olduğu, göç veren bölgelerdeki nüfusun azalmasının önüne geçmek.” diye konuştu.

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Akgül, “Göç, savaş ve iklim değişiklikleri gibi nedenlerle insanların hayatlarını etkileyen bir olgudur. İnsanların yaşadıkları mekânı bırakarak başka bir yere yerleşmeleri sadece bir yer değiştirme olayı değildir. Gidenleri etkilemekle kalmayan, gidilen yeri dönüştüren, ilişkileri değiştiren, insanı ve vicdanı hedef alarak dışlama, kabullenme gibi psiko-sosyal ikilemleri ortaya çıkaran ve pek çok yönüyle ele alınması gereken bir olgudur.” sözleriyle konuya değindi.

Kırgız Diplomasi Akademisi Eğitim Bölümü Başkanı Nurgül Düyşönova, “Göç konusunun göç veren ve göç alan ülkeler açısından ayrı ayrı önemi var. Bununla ilgili araştırmalar ve ortaya çıkan sorunların çözümü oldukça zor. Bu nedenle bu sempozyumda ele alınan konu oldukça önemli. Göç konusunun sosyo-ekonomik yönden ele alınmasıyla ilgili olarak sempozyumun verimli geçeceğini düşünüyorum.” ifadesinde bulundu.

Devlet Göç Komisyonu Sekreteri Nurlan Şeripov, “Bizdeki istatistiki verilere göre 800 bini aşkın Kırgızistan vatandaşı yurt dışında yaşıyor ve çalışıyor. Bunların yaklaşık 640 bini Rusya’da, 30 binden fazlası Kazakistan’da, 15 bin kadarı Türkiye’de, yaklaşık 15 bini Güney Kore’de, kalanları da başka ülkelerde bulunmakta. Onların Kırgızistan ekonomisine büyük katkıları var. Bu insanlarımızın ekonomiye 1 Milyar 482 Milyon Dolar civarında bir katkısı oldu. Bu, Kırgızistan ekonomisi için büyük bir tutar. Bu vatandaşlarımızın ekonomiye olan katkısından söz ettikten sonra kültürel olarak etkileşim açısından da konuyu ele almak gerekir. Bu açıdan baktığımızda vatandaşlarımızın gittiği ülkelerin kültürüne saygı duyarak, kendi kültürlerini unutmadan yurt dışında yaşamaya devam edeceklerine inanıyorum. Bizim birimimiz de yurt dışında yaşayan, çalışan vatandaşlarımızın sorunlarına çözümler üretmek için çalışıyor. Bu açıdan sempozyumun ele aldığı konu bizim için çok önemli. Bu konunun bu sempozyumda ele alınmasından dolayı oldukça memnunum.” sözleriyle konuya verdiği önemi dile getirdi.

Açılış konuşmalarının ardından KTMÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı ve Sempozyum Düzenleme Komitesi Başkanı Doç. Dr. Metin Aksoy, sempozyum ve sempozyumda sunulacak bildirilerle ilgili bilgi verdi. Açılış oturumundaki bildirilerin sunumunun ardından katılımcılara sertifikaları verildi. Hatıra fotoğrafı çektirilmesiyle açılış programı sona erdi.


Загрузка плеера...


Göç, Yoksulluk ve Kimlik Konuları Üzerine Sempozyum Göç, Yoksulluk ve Kimlik Konuları Üzerine Sempozyum Göç, Yoksulluk ve Kimlik Konuları Üzerine Sempozyum Göç, Yoksulluk ve Kimlik Konuları Üzerine Sempozyum Göç, Yoksulluk ve Kimlik Konuları Üzerine Sempozyum Göç, Yoksulluk ve Kimlik Konuları Üzerine Sempozyum Göç, Yoksulluk ve Kimlik Konuları Üzerine Sempozyum Göç, Yoksulluk ve Kimlik Konuları Üzerine Sempozyum Göç, Yoksulluk ve Kimlik Konuları Üzerine Sempozyum Göç, Yoksulluk ve Kimlik Konuları Üzerine Sempozyum Göç, Yoksulluk ve Kimlik Konuları Üzerine Sempozyum Göç, Yoksulluk ve Kimlik Konuları Üzerine Sempozyum Göç, Yoksulluk ve Kimlik Konuları Üzerine Sempozyum Göç, Yoksulluk ve Kimlik Konuları Üzerine Sempozyum Göç, Yoksulluk ve Kimlik Konuları Üzerine Sempozyum Göç, Yoksulluk ve Kimlik Konuları Üzerine Sempozyum Göç, Yoksulluk ve Kimlik Konuları Üzerine Sempozyum Göç, Yoksulluk ve Kimlik Konuları Üzerine Sempozyum Göç, Yoksulluk ve Kimlik Konuları Üzerine Sempozyum Göç, Yoksulluk ve Kimlik Konuları Üzerine Sempozyum

Добавление комментария

или Войдите чтобы каждый раз не вводить данные.
Для того чтобы добавить новость, необходимо представиться