Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi’nde (KTMÜ) “3 Aralık Dünya Engelliler Günü” ile ilgili farkındalık oluşturmak için seminer düzenlendi.

İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölüm Başkanlığı tarafından Sinema Salonu’nda 4 Aralık 2017’de düzenlenen seminerde konuşan İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hamza Çakır, “3 Aralık Dünya Engelliler Günü, çok anlamlı bir gün. Dünyada anneler günü var, babalar günü var, sevgililer günü var, değer verilen insanlar için günler var. Engelliler Günü ise bence hepsinden daha değerli; çünkü aslına bakarsanız yer yüzünde engelli insan diye bir şey yok. Engeller bizim gönlümüzde ve bizim zihnimizde. Sevmediğimiz insana gönlümüzde ve zihnimizde engeller koyarız. Kıskandığımız insanlara engeller koyarız. Hayatımızın her aşamasında engel koyduklarımız var. Demek ki aslında biz gönlümüzdeki ve zihnimizdeki engelleri kaldırmalıyız. Madalyonun öbür yüzüne baktığımızda da yeryüzünde engelsiz insan yok. Yani doğuştan fiziksel ve zihinsel engelliler olabilir; ama hayatımızın herhangi bir aşamasında bizim de olmayacağımızın hiçbir garantisi yok. Öyleyse bu hayatı hep beraber, farklılık oluşturmadan, kardeşçe ve sevgiyle birlikte yaşayamak zorundayız. Biz toplumda karşılaşmış olduğumuz engelli insanlara acımak değil, saygı duymak zorundayız. Sevgi ile yaşamak zorundayız.” dedi.

Açılış konuşmasının ardından program Engellilere Hukuki Yardım Sağlama Vakfı Başkanı Avukat Tolkunbek İsakov, 2017 Triatlon Asya Şampiyonası Takım Koşusu 3’üncüsü Calaldin Abduvaliyev, Nazik Kız Derneği Başkanı Tasarımcı Ukey Murataliyeva ve Sporcu Azat Toptombayev’in konuşmalarıyla devam etti.

Konuşmacılar her insanın aslında birer engelli adayı olduğunu, her insanın bir kaza sonrasında bir uzvunu ya da uzvunun işlevini kaybedebileceğini söyledi. Böyle bir durum yaşayan insanın hiçbir zaman hayattan kopmayarak yaşamaya devam etmesi gerektiğini ifade ettiler. Konuşmacılar aslında kendilerinin engelli olarak görülmesinden ziyade çoğunluktan farklı bireyler olarak görülmelerinin daha doğru olacağını ve trafik işaretlerinden merdivenlere kadar çoğunluğun hayatını kolaylaştıran araçların ve yöntemlerin sadece çoğunluğa göre değil, herkese göre tasarlanmasının kendilerini mutlu edeceğini hatırlattılar.

Tasarımcı Ukey Murataliyeva, “Ben bir tasarımcı olarak aklımı ve ellerimi kullanıyorum. Benim mesleğim açısından bunlar bana fazlasıyla yetiyor. Yani mesleğim açısından hiçbir şekilde engelli sayılamam. Mesleğimi de severek yapıyorum. Bu da benim başarılı olmamı sağlıyor.” dedi.

Calaldin Abduvaliyev, seçtiği spor dalıyla ilgili olarak bedenen gayet sağlıklı ve yeterli olduğunu söyleyerek, başaracağına olan inancıyla azim ve kararlılıkla çalışıp dereceye girdiğini vurguladı.

Tolkunbek İsakov de üniversiteyi kazanmasının kendisi için büyük bir değişiklik olduğunu; insanın hayatında karşılaştığı yeni durumların gelişimine katkılar sağladığını belirtti.

Azat Toptombayev ise kendilerinin bir uzvunun yetersiz olmasına rağmen diğer uzuvlarının sağlıklı olduğunu, hatta diğer insanlarınkinden daha gelişkin olduğunu söyledi. Toptombayev, trafik işaretlerinin ışıklı ikazının yanında sesli ikazının da olmasının kendileri için büyük kolaylık sağlayacağını ifade etti.

Seminer sonunda konuklar katılımcılara sorular yöneltti.