Главная > Университет > Manas’ta 19 Mayıs Kutlaması

Manas’ta 19 Mayıs Kutlaması


20 мая, 17:50. Разместил: bn

Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi’nde “19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” etkinliği düzenlendi.

Rektör Prof. Dr. Sebahattin Balcı, Rektör Vekili Prof. Dr. Asılbek Kulmırzayev, akademisyenler ve öğrencilerin katılımıyla Kasım Tınıstanov Konferans Salonu’nda 20 Mayıs 2019’da gerçekleştirilen Etkinlik; Üniversitenin başarılı sporcularının geçit töreni, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitler için saygı duruşu, iki ülkenin milli marşlarının okunmasıyla başladı.

Rektör Prof. Dr. Sebahattin Balcı, Üniversitede geleneksel bir kutlama haline gelen 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın bu sene bir farklılıkla gerçekleştirildiğini, bu sene bir asra ulaşmış bir bayramın kutlandığını söyledi. 19 Mayıs 1919’un sadece Türkiye’nin değil, tüm Türkler’in çok önemli bir tarihi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Sebahattin Balcı, 19 Mayıs 1919’a gelirken I. Dünya Savaşı’nın 1914’te başlayıp 1918’de bittiğini, bu savaşın sonucunda bütün Türk dünyasının ümidi olan cihan Devleti Osmanlı Devleti’nin maalesef yenildiğini, 3 kıtada bulunan toprakların elden gittiğini hatırlattı. Anadolu’da kalan küçük bir toprak parçasının da İngilizler, Fransızlar, Ruslar ve İtalyanlar tarafından işgal edildiğini anlatan Prof. Dr. Balcı, elde kalan yegâne yerin Ankara, Çorum, Yozgat, Kastomonu gibi küçük bir toprak parçası olduğunu, 630 yıllık ve 22 milyon kilometrekarelik bir büyük cihan Devletinden çok küçük bir alana düşüldüğünü ifade etti. Büyük Türk Milleti’nin evladı Mustafa Kemal’in herkesin ümidini yitirdiği, artık bu işin bittiğini, Osmanlı’nın çöktüğünü, Türkler’in tarihinin karardığını düşündüğü bir zamanda, Türkler’in tarihten silinemeyeceğini göstermek üzere yanında kendisine inanmış küçük bir arkadaş grubuyla İstanbul’dan bir gemiye  bindiğini ve o gemiyle Karadeniz’den geçerek Samsun’a geldiğini söyledi. Konuşmasında tarihi bilgileri hatırlatan Rektör Balcı, “19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkış nedeni şuydu: Anadolu’da yeniden bir mücadele başlayacak. Türk Milleti’nin bütün evlatları, kadın, çocuk, yaşlı, genç, asker, memur, sakat hepsi bir araya gelecek, canını dişine takacak, ya hep beraber ölecek ya da bu bayrağı yeniden havaya kaldıracak. Onun için slogan şuydu: Ya istiklal ya ölüm! Başka yolu yok! İşte 19 Mayıs'ın anlamı budur. Bir milletin tarihten silinemeyeceğine, yeniden var olacağına kararlılıkla inanmış olan bir büyük liderin arkaya bakmadan öne geçtiği, baş olduğu ve iki yıl içerisinde mücadeleyi kazanıp Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurduğu hikâyenin, büyük mücadelenin başlangıç tarihidir. Bugün bu sebeple Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını ve beraberinde bu davaya baş koyup can vermiş, kan dökmüş her fedakârlığı asla bir başka karşılık gözetmeden yapmış şehitlerimizi, gazilerimizi, tüm Türk Milleti’nin şerefli evlatlarını bir kere daha şanla, şerefle, şükranla, rahmetle anıyoruz. Onlar bu davayı kazandılar. Büyük Türk Milleti, tarihinde bir kere daha ‘Tarih benimle yazılır!’ dedi. Tarihi yeniden yazdı ve bugün o büyük dava kazanılıp bu bayrak yukarı kalktığı için işte bu bayrak da burada duruyor. Şerefli Kırgız bayrağı da şimdi göklerde dalgalanıyor. Sevgili Gençler, işte kazanılan o dava, kurulan Cumhuriyet, büyük Türk Milleti’nin aradan geçen yüz yıl sonra yeniden buluştuğu, birleştiği Manas Üniversitesi’nin de kurulmasına vesile oldu.” dedi.

Rektör Prof. Dr. Sebahattin Balcı, “Esasen Manas Üniversitesi için diyeceğimiz söz şudur: Atatürk’ün vasiyetidir. Manas Üniversitesi o büyük liderin vasiyetidir. 1995 yılında kurularak, işte burada bütün o ulu Türk evlatlarını bir araya getirmiş ve buradan yeni bir meşale olarak 21. yüzyılda inşallah bir medeniyet kurulmasında bu kervanın şerefli evlatları olarak, Manas Üniversitesi’nde hep beraber hem yaşıyoruz hem çalışıyoruz hem de bu davanın daha ileri gitmesi için elimizle ve kafamızla müspet ilmin meşalesini tutuyoruz. Bizim mürşidimiz ilimdir, fendir. Bu, Atatürk’ün çok güzel sözüdür: ‘Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.’ Sevgili Gençler, bunun dışında hiçbir yolda hakikati bulamayız, geleceği inşa edemeyiz. Bu duygularla bu bayramı kutlarken, tabii ki bu bayramın gençliğe hediye edilmesinin de bir sebebi var. Biliyorsunuz bir milletin, bir halkın, gerçek gücü gençlerdir. Güç gençliktedir. Atatürk bunu çok iyi bilen bir lider olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni gençliğe emanet etmiştir. Onun gençliğe hitabı vardır. Çok güzel. Bunu aslında bütün evlatlarımızın okumasını isterim. Sadece Türkiye Türkleri için değil, o hitabı burada bulunan her evladımız okusun ve kendine oradan bir ders çıkarsın. Gençliğe olan inancının ve yüklemiş olduğu sorumluluğun en veciz ifadesi, Atatürk’ün gençliğe hitabesindedir. Hiç unutmadığım kısmı şudur, ‘Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.’ İşte hepimizin görevi bu. Kırgız evladım senin de görevin Kırgız Cumhuriyeti’ni ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Özbek, Türkmen, Azeri hanginiz olursa olsun, önce Devletimizin varlığını koruyacağız. Bayrağımızı asla indirtmeyeceğiz ve o bayrağın altında huzur içinde ve kardeşçe yaşayacağız ve çok çalışacağız. Çalışırken de yolumuz hep iyiye bakacak. Bizim yolumuzu aydınlatacak olan ilimdir. Atatürk sporculara da bir hitapta bulunuyor. Diyor ki ‘Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim.’ Bakın sporculara üç temel özellik sıralıyor. Zeki olacak, yani kafası çalışacak. Kafa çalışmıyorsa sporcu olunmaz, mümkün değil. Önce kafa çalışacak. Sonra vücudu çok güçlü olacak. Çeviklikten kastı budur. Demek ki kafayla beraber beden de güçlü olacak. Sonra ne diyor? Ahlaklı olacaksın. Sendeki o kafayı, aklı, zekâyı ve bedenin gücünü iyi, doğru yönde, faydalı yönde değerlendireceksin. Asla yanlışa düşmeyeceksin. Ahlaklı olacaksın. Ahlak iyiyle kötüyü ayıran temel düsturdur. Ahlaklı olan iyiden yanadır, ahlaksız olan kötüden yanadır. Hepsi bu kadar basit, Biz sporcularımızdan hep iyiden yana olmalarını isteyeceğiz; çünkü bizim sporcularımız ahlaklıdır. Şimdi son cümlem de burada bulunan evlatlarımızadır ve burada bulunanlaradır. Üniversitemizin gerek Üniversite içinde gerekse dışında temsilinde göstermiş oldukları örnek Manaslılık, yani o ahlaklı, terbiyeli, saygılı, disiplinli, azimli, kararlı, mücadeleci, sabırlı, çalışkan Manaslıları, başta onları eğiten hocaları olmak üzere tüm bu sporcu öğrencilerimizi gönülden tebrik ediyorum. Aldıkları başarılardan dolayı onları kutluyorum. İnşallah gelecek yıllarda da bu başarılar daha da artarak daha üst seviyelere çıkacaktır.  Biz tabii ki Manaslılar olarak her alanda en önde olmak için çalışıyoruz. Çünkü adımız neydi? Adımız Manas Üniversitesi. Ata Manas için ikinci denilebilir mi? Asla! Ona birinci olmak yakışır, baş olmak yakışır. Zaten birinci de baştır. O hâlde Manaslı Üniversiteliler size ikinci olmak düşer mi? Hiçbir alanda olmaz! O hâlde hedefimiz her alanda birinci olmaktır, baş olmaktır, başta olmaktır. Hepinizi gönülden tebrik ediyorum, başarılarınızın devamını diliyorum.” diye konuştu.

Rektör Vekili Prof. Dr. Asılbek Kulmırzayev de bir milletin değerlerinin, kültürel mirasının ve geleceğinin emenet edileceği gençlerin zeki, güçlü ve sağlıklı olması gerektiğini vurguladı ve “Türkiye’nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, gençlere çok büyük değer verdi; çünkü Türkiye’nin geleceğinin gençliğin elinde olduğunu düşünüyordu. Sevgili Gençler, Atatürk’ün söylediği gibi, bilimde, sporda, kültürde, sanatta her zaman en önde olmak için var gücünüzle çalışın. Her zaman parmakla gösterilecek bir birey olmak için insanlık vasıflarınızı yüceltin.” dedi.

Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Kanat Canuzakov ise öğrencilere yönelik 9’uncusu, Üniversitenin insan kaynağına yönelik olarak da 10’uncusu düzenlenen “Sağlıklı Yaşam” adlı Spor Oyunları, Yüksekokuldaki gelişmeler ve başarılarla ilgili bilgi verdi.

Konuşmaların ardından Üniversitenin 2018-2019 Eğitim-Öğretim Yılı’nda spor alanındaki başarılarını tanıtan film gösterildi ve yıl boyunca düzenlenen spor faaliyetlerinde başarılı olan öğrencilere ve çalışanlara ödülleri verildi.

Öğrenciler tarafından hazırlanan konserle devam eden Etkinlik, birlikte hatıra fotoğrafı çektirilmesiyle sona erdi.


Вернуться назад