Главная > Университет > Tiyatro Festivali’nden Ödüller ve Sahnelenen Tiyatro Oyunu

Tiyatro Festivali’nden Ödüller ve Sahnelenen Tiyatro Oyunu


25 декабря, 19:31. Разместил: bn

Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi (KTMÜ) Kırgız Cumhuriyeti Kültür, Enformasyon ve Turizm Bakanlığı, Kırgızistan Tiyatro Uzmanları Birliği ve B. Beyşenaliyeva Kültür ve Sanat Üniversitesi tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen “Yeni İsimler Tiyatro Festivali”nden birçok ödülle döndü.

Bişkek’te 17-21 Aralık 2018 tarihleri arasında öğrenciler için düzenlenen Festivalde KTMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü öğrencileri de sahne aldı. “Ay Yuvarlak, Ak Hat” adlı oyun büyük ödüle; “Cemile” adlı oyun birincilik ödülüne; Ruh Dünyası Öğrenci Kulübü’nün şiir okuma performansı ise şiirsel performans dalında birinciliğe lâyık bulundu.

Festivalde Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü İkinci Sınıf Öğrencisi Mehmet Köstekçi ‘en başarılı yönetmen’ ödülüne ve aynı bölümden dördüncü sınıf öğrencisi Gülnur Calilbekova da ‘jüri özel ödülü’ne lâyık görüldü. İkinci sınıf öğrencilerinden Carkınbek Kazıbekov, Sadi Duman, Nurgiza Cekşenova, Nurzat İsrailova ile Afroza Şuhratbek kızı ise gösterdikleri yüksek performans nedeniyle ‘umut vaat eden genç’ ödülünü aldı.

Festivalde birincilik ödülüne lâyık görülen “Cemile” adlı oyun 25 Aralık 2018’de KTMÜ’nün Kasım Tınıstanov Konferans Salonu’nda sahnelendi.

KTMÜ Rektörü Prof. Dr. Sebahattin Balcı, Kırgızistan Tiyatro Uzmanları Birliği Başkanı Canış Kulmanbetov, akademisyenler ve öğrencilerin seyrettiği oyunun ardından ödül takdim töreni gerçekleştirildi.

Rektör Prof. Dr. Sebahattin Balcı, törende yaptığı konuşmada, “Sevgili Manaslılar, bugün çok mutlu olduğumuz kısa bir ânı sizlerle paylaştık. Bize bu güzel ânı sunan, bu güzel zevki tattıran, gönül tellerimizi titreten ve emekleriyle hepimizin takdirini toplayan bu değerli kadroyu içtenlikle tebrik ediyorum. Tabii bu vesileyle bu sahnede bulunan değerli kardeşlerimizin Kırgızistan’ın dördüncü tiyatro festivalinde elde ettikleri birincilik ve almış oldukları büyük ödül için kendilerini en kalbi duygularımla şahsım ve Manas Üniversitesi Camiası adına gönülden tebrik ediyorum. Başarılarının bizim başarımız olduğunu ifade ediyor, gelecek bütün yarışmalarda da kendilerine en yüksek başarıları gönülden diliyorum. Burada çok güzel bir birliktelik var. Hocalarımız, öğrencilerimiz, teknik ekip, yöneticiler, öğrenci konseyimiz bir araya gelmiş ve aynı zamanda Üniversitemizdeki öğrenci renkleri bir araya gelmişler. Bir oyunu birlikte sahneleyebilecek beceri ve başarıyı göstermişler. Ben bu tabloyu böyle gördüğüm için çok mutluyum. İşte Manas Üniversitesi’nin birliği ve beraberliği budur. İnandıkları bir işte başarılı olmak için gerçek bir ekip çalışmasını ortaya koyma becerisi budur. Tiyatro kulübümüzü tebrik ediyorum. Tamamen gönülden yaptıkları bir çalışma. Onlarla bütünleşerek, gençleri motive ederek, gençleri öne çıkartarak onların başarılarını alkışlama imkânını bize verdikleri için Güzel Sanatlar Fakültemizi en kalbi duygularımla tebrik ediyorum. Bu güzel oyunu seyrederken gençliğime, öğrencilik yıllarıma gittim. Biz de o zaman bu fırsatları değerlendirip böyle sahnelerde bazı oyunlar sahnelemiştik. Çocuklarım, tabii çocuklarım diyorum; çünkü hepsini evladım gibi görüyorum. Benim için hepsi evlat. Bu sahnede onları seyrederken Üniversitede öğrenci olduğum yıllarda bizim de sahnelediğimiz bazı oyunlar gözümün önünden geçiverdi. Çok şükür dedim. Ekol sürüyor, gelenek devam ediyor. Gençlerimiz daha da nitelikli, daha da içten sahneler kurabiliyorlar. Tabii Cengiz Aytmatov çok özel. Ben Cengiz Aytmatov’u 12-13 yaşlarımda okumaya başlamıştım. O zamanlarda Cengiz Aytmatov’u bilmek çok da kolay değildi. Çünkü 12-13 yaşlarım 1964 ile 1966 arasındaki yıllara gider. O zaman demir perde diye bir perde vardı. Yani bu eski Sovyetler Birliği, bir demir perdeyle bizden ayrıydı. Biz burada ne olup bittiğini hiç bilmiyorduk; ama şunu biliyorduk: Orta Asya’da bizim kardeşlerimiz var. Orada Kırgızistan diye bir Cumhuriyet var. Onun adını değişik yarışmalarda, değişik faaliyetlerde duyuyorduk. Bir Kırgızistan, bir Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan var. Adlarını duyuyoruz. Ama nedir bu bildiğimiz? İşte bu kadar. Sonra Cengiz Aytmatov, Sovyetler’de parladı. 1960’ların sonunda Cengiz Aytmatov’un hikayeleri Türkçeye çevrildi. Ben ilk “Toprak Ana”yı okuyarak başladım. “Cemile” adlı eseri 1970’lerde parladı. O eseri kapışılıyordu. Herkes okuyabilmek için çabalıyordu. Hikâye kitabı elden ele dolaşıyordu kim daha önce okuyacak diye. O sevgilerle o yıllar geçti. Şimdi çok şükür bu geleneğin sürdüğünü görüyoruz. Yine o duygular ayakta. Yine o abidevi şahsiyet herkesin gönlünde. Cengiz Aytmatov 90. yaşında ve yaşıyor. Bedeni toprağa girmiş olabilir; ama Cengiz Aytmatov yaşıyor. Sizlerde ve sizden sonra gelecek olan gençlerde yaşamaya devam edecek. Kendisini burada bir kere daha saygıyla anıyoruz. Rahmet diliyoruz. Eserlerini bu şekilde sahneleyen gençlerimi de bir kere daha tebrik ediyor, hepsine başarılar diliyorum.” dedi.

Yetenekli oyuncu gençler Prof. Dr. Sebahattin Balcı ile sahnede hatıra fotoğrafı çektirdi.


Вернуться назад